Maçın tarafları Galatasaray'ın ilk iki haftada karşılaştığı Sivasspor ve Bursaspor olunca hem alabileceğim bir temel hem de farklı bir maç üzerinden Galatasaray üzerine çıkarım yapabilme fırsatı oldu. Bin kere söyledim belki ama yine söyleyeyim. Süper Lig'in gerçekten nasıl bir lig olduğunun fotoğrafını bu maçlarda çok daha net çekebiliyorsunuz. Türkiye'de üç büyükler algısı rakip takımlar için de mevcut ve bize sunulan bu yeni imkan için fazlasıyla memnunum kendi adıma...
Bursaspor bu ligin açık ara en Avrupai takımı, ilk önce bunu söylememiz gerek. Taktik disiplinden oyunun psikolojisine hakim olmaya, sakin kalmaya kadar klasik başıbış Türk takımı görüntüsünün ötesine geçebilmeleri, benim de Galatasaray maçında söylediğim gibi vasat bir oyunla dahi kazanmalarını sağlıyor. Bursaspor bir hücum takımı değil, daha çok oyununun merkezine alan paylaştırmayı koyuyor. Ön bölgedeki elemanlarıyla, Ergiç-Hüseyin ikilisinin muazzam uyumuyla, beklerini oyuna sokması ve verimli kullanmayı bilmesiyle öne çıkıyor Bursa. Maçlarını yılın bir başka underdogu Young Boys maçı gibi izleyip sonra az pozisyon buluyorlar demek doğru değil bu sebeple. Daha çok oyunu kontrol etmeyi beceriyorlar diyebiliriz.
Süper Lig özellikle Galatasaray'ın 2006 şampiyonluğu sonrasında müthiş bir ivme kazandı. O dönemde ofansif oynayanın parsayı topladığı lig düzeniyle bugünün Süper Lig'ini tanımlayamıyoruz. Bu değişimin en önemli yansıması ise organizasyonu üst düzey olmayan takımların santrforlarının ne kadar kaliteli olurlarsa olsunlar, maç başına bir golü bırakın, üç maçta iki gol atacak performansa ulaşmalarının mümkün olmaması. Fatih Tekke'den sonra 30 gol barajına yaklaşan kral yok ligde. Bu da şampiyonluğa oynamak isteyen her takıma forvetin dışında iyi "ikinci skorer" ya da skorerler bulmalarını zorunlu kılıyor.
Galatasaray'da Harry Kewell, Fenerbahçe'de Alex bu işi üstlenmeye çalışıyor ama bu açıdan çok yalnızlar. Beşiktaş da keza geçen yıl Bobo'nun yanına düzenli skor bulan bir oyuncu sokamadıkları için iyi bir savunma takımı olmalarına rağmen -ki ligin en önemli gerekliliğidir- şampiyonluk yarışında var olamadılar. Bu açıdan Bursaspor açık ara ligin en iyi takımı ve özellikle bu sezon Volkan Şen bu rolünü bu sene daha da ileriye taşıyacağını gösteriyor. Milli takıma seçilmemesini mantıklı bir şekilde gerekçelendiremiyorum ben, bence bölgesinin en iyi yerli oyuncusu. Yarı kanat, yarı merkez oyuncuları bu ligde iş yapar, Arda Turan da stil olarak farklı olmasına rağmen benzer bir profil çizerdi ilk çıkış yaptığı yıl. Geçen yıllarda Volkan Şen'i maç seçmesi sebebiyle çok eleştirmiştim lakin adam oynuyor beyler demenin vakti geldi, geçmekte...
Biraz önceki kontrol oyunundan devam edersek teknik patron Ertuğrul Sağlam'ın tempo ihtiyacı gördüğünde kenardan Sercan Yıldırım'ı sokma gibi bir lüksü var ki bence bugün yalnız kalsa da önce Nunez, sonra Sercan formülünü çok doğru bir tercih olarak görüyorum. Göbekte de Insua'yı yavaştan ısındırma çabaları var. Insua henüz yeterli etkinlik gösteremiyor hücumlarda ama o da vites arttırırsa takımın hücum kimliği de biraz daha ön plana çıkacaktır. Bu müdahelelerle gelen tempoda sol bek Vederson'un içe kayıp kısa diyebileceğimiz türden bir ortayla Volkan'ı kaçırması golü getirdi. Golün arkası zaten Bursaspor'un sazı iyice eline aldığı bölümler ki Sercan'ın kaçırdığı akıl almaz iki pozisyon var 88 sonrası. Blog okuyucularından Arda'nın (Spooky) hatırlatmasıyla geçen yıldan kalma "Avrupa'nın en iyi genç golcüleri" başlıklı yazıya baktım da o listede yer alan birçok isim sıçrama yapmış, başta 15 milyon avroya CSKA'ya geçen Doumbia olmak üzere. Girer girmez pas tekniği ve oyunu okumasıyla farkını belli eden Sercan'ın bu son vuruşlardaki gerilemesi, daha doğrusu güvensizliği hakikaten şaşırtıcı. Kısa sürede aşması gerek bunları...
Galatasaray temelli izlediğim ilk hafta karşılaşmasında Sivasspor'a haksızlık ettiğim kanısına vardım bugün. Gayet derli toplu, kapasitesi belli olsa da homojen bir ekibe sahipler. Mesut Bakkal olabildiğince verimli bir şekilde dizmiş takımı, kanatların konumuna göre 4-2-3-1'den 4-4-1-1'e kaçan bir görüntüleri var. Abdurrahman hâlâ şu ligin en iyi beklerinden biri bana göre, simetriğindeki Ferhat da Sivas ölçülerinde iş görüyor. Onun önüne koydukları ters ayaklı Cihan merkeze kaçıp çok gol buluyor ki Mehmet Yıldız'ın yokluğunda Ankaraspor kıyağıyla Süper Lig'de tutunmayı başaran Sivasspor'un açık ara en iyi transferiydi. Golü koklamayı iyi beceriyor, şutu da var. Sempati duyduğum adamlardan biri. Ceyhun'un gelişi ve Mehmet'in dönüşüyle iyi bir kimya yakaladılar, yakalamak üzereler. Sağ açık oynayan yabancıları Zita'yı da epey beğendiğimi söylemeliyim.
Maçın son çeyreğinde Bursa'nın soldan geldiğini gören Mesut Bakkal, Antalyaspor döneminde ligin en formda sağ bekleri arasına yazılan Uğur Kavruk'u alarak Vederson-Ozan ikilisine çözüm üretmek istedi ama yetersiz kaldı. Golden sonra duran toplarda bence ligin en iyi stoperlerinden olan Sedat Bayrak'ın vuruşu puan da getirebilirdi Sivas'a, olmadı. Enseyi karartmalarına gerek yok, en azından Galatasaray ve Bursaspor maçları performanslarına bakarak bu sezon ligde pek zorlanmayacaklarını düşünüyorum.10-14 arası rahat bir yerde ligi tamamlarlar.
Son olarak Cüneyt Çakır'ın performansını çok beğendiğimi de eklemeden geçmeyeyim, kritik penaltı pozisyonlarında bence çok başarılıydı. Vücut dilinde de geçen sezonlara göre ilerleme var. Hem UEFA'dan gelen üst düzey görevlendirmelerden dolayı özgüveni yüksek, hem de bu işin eğitimini alıyor anladığım kadarıyla. Bu adamı bir derbi uğruna az kalsın yemek üzere olduğumuzu düşününce doğru olduğuna inandığımız pek çok şeyin aslında yakından bakınca öyle olmadığını farkettiriyor insana...
Fotoğraflar: Ajansspor
3 yorum:
Yazı çok hoş, bende Sivasspor'u beğendim. Hatta dün daha net pozisyonları bulan taraftı bence (1-0'dan sonrakileri saymıyorum tabii) fakat yazıda katılmadığım tek nokta hakem konusu. Kesinlikle beğenmediğim bir hakem Cüneyt Çakır fakat dünkü maçta da gördüm oyuncular sanki düşmanıymış gibi davranıyor. Eğer bizim ligimizin en iyi hakemi buysa vay halimize.
Volkan Şen'in milli takım kadrosuna alınmaması bana garip geliyor.Ömer Erdoğan çok formda kabul ediyorum,ama yaşı malum,günü daha ilk maçtan mı kurtarıyoruz?Volkan da Ömer ile birlikte bu takımın en formda oyuncularından,onun neyi eksik?Nihat ve duble futbolcu Kazım oranın alternatifleri gibi duruyor,çok yazık.
Volkan Şen'in milli takım kadrosuna alınmamasının sebebi araştırılmalı bence. bu adam amerika kampına çağrılmıştı. acaba orada bir şeyler mi oldu diye bir soru uyanıyor kafamda bu yüzdende hiddink in antipatisi mi oldu bu oyuncuya acaba? tıpkı terim in de toraman vs. gibi oyuncularla yaşadıkları gibi. yoksa bu adam futbolu mu bilmiyor gibi saçmasapan bir sormak gerekiyor ister istemez.
inşallah birileri şu olayı araştırırda gerçekler gün yüzüne çıkar...
Yorum Gönder