Bank Asya'daki şampiyonların hep ayrı bir hikayesi oluyor, sezon başı öngörülerinin çok dışına çıkan takımlar şampiyonluk ipini göğüsleyebiliyor. Her maçını takip edemesek de takım bütünlüğünü sağlayan, ofansif sistemi kusursuz işleyen Kardemir Karabük'te bu sistemin merkezine yerleştirilmiş olan Emmanuel Emenike parıl parıl parlıyordu Yasin Avcı'yla beraber...
Türkiye'ye aslında Gençlerbirliği'yle anlaşmak için gelen ancak daha sonra Hacettepe'ye kiralanacağını öğrenince imza atmaktan vazgeçen Emenike'yi ikna eden Karabük, maliyeti uygun bu hamlesiyle kendisine Süper Lig yolu açtı. Üç sezon önce Hasan Doğan federasyonu döneminde hayata geçirilen bu fikrin Bank Asya 1.Lig için anlamı büyüktü çünkü hem çeşitliliği sağlamak hem de çizgilerin Süper Lig kadar net olmadığı bu yarışta öne geçebilmek adına araştırmaya teşvik etmesiyle iyi ve genç yabancıların önünü açtı.
Orduspor'da 80 numaralı formayı giyen 88 doğumlu Bruno, 32 Bank Asya 1.Lig maçında 21 gol kaydetmeyi başarmıştı... |
Zirve ligdeki muadillerinin vurdumduymazlığından sıyrılan ekiplerin tek yabancıyla dahi takımı farklılaştırmasına ilk örnek Orduspor'un Brezilya U17 patentli golcüsü Bruno Ferreira Mombra Rosa ya da daha bilinen adıyla Bruno Mezenga'ydı. Bank Asya'da süperstar muamelesi görecek kadar parlayan Brezilyalının şu sıralar Danimarka'da top koşturuyor olması Türkiye için çakılmış bir sınav anlamı taşısa da Bank Asya için güzel bir işaretti.
Bu yabancı kontenjanlarını anlamlı kılan asıl espri hem Süper Lig takımlarına kolaylık ve esneklik getirecek kiralama fikrine uygunluğu hem de Bank Asya takımları için parlattıkları yabancıları Süper Lig'e pazarlama fırsatı sunmasıydı ama ya bizim kulüplerimiz bu kuralların yorumunu iyi yapamıyor ya da biz bir şeyleri eksik biliyoruz. İlk hangi kulüp uyanacak bu işe diye notumuzu düşüp Emenike'ye dönelim.
Emenike, Bank Asya'dan Süper Lig'e geçiş yapan yabancılar arasında özel bir konuma sahip ve başarılı olması birçok açıdan da bir ilk, bir öncü kimliği taşıyabilir Nijeryalı. Zirve lig kariyerindeki ilk maçında Manisaspor filelerine harika bir gol bırakan Emmanuel Emenike eğer çıkışını Süper Lig'e taşıyabilirse iki lig arası geçişi sağlamış ilk üst düzey oyuncu olarak anılacak ve yukarıda bahsetmeye çalıştığımız çift yönlü yabancı transferi hattının kurdelasını kesen adam olacak. Türkiye Süper Ligi'nin hemen hemen hiçbir ligle oyuncu alışverişi babında düzenli bir ilişkisi yok. Menajerlerin kamyonla doldurup getirdiği yabancılardan para biraz bollaşınca "Bunların isimlisi yok mu" stratejisine adım atmış vaziyetteyiz. Orta Avrupa'yı hatta çok yakın ilişkiler içinde olmamız gereken Balkanları geçtim, Azerbaycan'dan çıkan ve yabancı kontenjanı doldurmayan tek tük genç yeteneği bile Hollanda'ya, Almanya'ya kaptırıyoruz ya, ona yanıyorum. Plansızlık diz boyu ya da 'dış mihraklar' edebiyatının etkisi mi, bilemedim.
İşte tam da bu yüzden işi uluslararası boyuta dökmeden en azından ikinci ligiyle irtibat kuran bir Türkiye Ligi daha sağlıklı, daha 'sosyal' bir yapıya doğru evrilirse bu diğer aksaklıkların çözümü için de bir model oluşturabilir diye düşünüyorum. Orta ve uzun vadeli bu 'hayalin' gerçeğe dönüşmesi için ise Emmanuel Emenike gibi oyunculara şiddetle ihtiyaç var...
2 yorum:
Emenike çok etkileyici bir oyuncu seneye Karabük bu adamı elinde tutamayabilir.. Bana göre ligimizde adı duyulmamış bir yıldız, ligde makakula etkisi yapabilir..
Super Lig ile Bank Asya arasinda istedigin gibi organik bir bag kurulmasi hem yetenekli genc Turk oyunculari hemde yazidaki gibi isimsiz yabancilari kazanmak icin iyi bir yol. Ancak gecen sezon basindaki M. Topuz ve Tabata transferleri ve benzeri pek cok transfer gosterdigi gibi, boyle yeteneklere buyukler talip olunca fiyatlar inanilmaz yukseliyor. Diger Anadolu kulupleri isteyince ise bana yaramayan sizede yaramasin miasli ya elde tutuluyor yada yurt disina satiliveriyor. Dolayisiyla pek olasi gorulmuyor cift yonlu bir trafik olmasi. Ayrica yetenekli genc yabancilari yada Turkleri Bank Asya ligine kiralamak ta malesef olmadi olacak gibide gozukmuyor. Galatasaray Carrusca'yi saga sola kiraladi sonucta zar zor elinden cikardi. Kingston'i begendigimi soyleyemem ama ustuste 2 dunya kupasi oynadi. Aykuttan daha mi kotu? Elimizdeydi seneler boyu kiraladik guc bela elden cikardik. Kingston ile ayni zamanda elimize gelen Apiah baska bi is bilmemezlik hikayesi. Kisacasi biz ne yetenek kesfedebiliyoruz, ne de kesfettiklerimiz gelisip A takim oyuncusu olsun diye sabredebiliyoruz. Sansa bir iki oyuncu cikmasi sadece hos bir ani olarak kaliyor. Bu arada elimize gelen genc ve super oyunculari da kacirmakta uzerimize yok, Scarface en iyi ornek.
Yorum Gönder