Şampiyonluk Barajı & Puan Ortalaması (PPG)

Benim şampiyonluk yolundaki en önemli değerlendirme kriterim budur yıllardır. Bir takımın şampiyonluğa oynuyor olabilmesi için maç başına 2 puan ve üstüne çıkması gerekir, eğer bu barajın altındaysanız o sezon şampiyonluğa oynadığınızı düşünmek bence bir sanrıdan öte değildir zira bu sizin sezon sonunda 70 puan barajına dahi ulaşamayacağınızı gösterir. Türkiye liginin yakın tarihine baktığımızda en kısır sezonlarda bile böyle bir puanla şampiyonluğa oynamanızın mümkün değildir.

1998-99
Galatasaray 2.29
Beşiktaş 2.26
Fenerbahçe 2.12

1999-00
Galatasaray 2.32
Beşiktaş 2.21

2000-01
Fenerbahçe 2.24
Galatasaray 2.15
Gaziantep 2.00

2001-02
Galatasaray 2.29
Fenerbahçe 2.21

2002-03
Beşiktaş 2.50
Galatasaray 2.26

2003-04
Fenerbahçe 2.24
Trabzon 2.12

2004-05
Fenerbahçe 2.35
Trabzon 2.26
Galatasaray 2.25
Beşiktaş 2.03

2005-06
Galatasaray 2.44
Fenerbahçe 2.38

2006-07
Fenerbahçe 2.06

2007-08
Galatasaray 2.32
Fenerbahçe 2.05
Beşiktaş 2.05
Sivas 2.05

Son 10 yılın verilerine baktığımızda istisnasız her sezon 2 barajını geçen takımların şampiyonluk mücadelesinde yer bulabildiğini gösteriyor. Bu anlamda en kısır yıl 2006-07 sezonu, 2.06 ile barajı geçebilen sadece Fenerbahçe oldu. Bu yıl haricinde her sezon iki takım barajı geçmeyi başarmış ve şampiyonluk mücadelesi bu takımlar arasında geçmiş. Burdan çıkışla şampiyonluk ve şampiyonluk mücadelesi için olmazsa olmaz şartın ortalama 2 ve üstü puan tutturmak olduğu çıkarımını yapabiliriz.

2008-09
Sivas 2.05
Trabzon 2.05
Beşiktaş 1.91
Fenerbahçe 1.82
Galatasaray 1.82

Bu tespiti yaptığımıza göre en üstteki puan tablosundan bu sezonun verilerini alıp bunun üstüne konuşalım. 2 puan barajını aşabilmiş sadece iki takım görebiliyoruz, Sivasspor ve Trabzonspor. İstanbul takımları ise 1.80-2.00 barajı arasına yerleşmiş durumdalar. Normal şartlarda bu İstanbul takımlarının şampiyonluk şansının mucizelere kaldığını gösterirdi ancak Sivasspor ve Trabzonspor'un da normal şartlarda şampiyonluk için gerekli olan 2.20+ barajından uzak olması büyükleri mücadele içinde tuttu, en azından o görüntüyü verdi bizlere.

Ancak puan farkının yanıltıcılığıyla ilgili şöyle bir örnek verirsek belki daha aydınlatıcı olabiliriz. Bir basketbol maçında üçüncü periyoda 60-55 ile girmekle 80-75 girmek arasında bariz bir fark vardır. Çünkü ilkinde sayı atmakta zorlanıyorsunuzdur, sahada iyi bir savunma temposu vardır ve sayı atmanız daha zordur. İkincisinde şansınız daha yüksektir çünkü sayı atabiliyorsunuzdur, rakibi kısıtlamaya başarabilirseniz daha rahat bir şekilde öne geçebilirsiniz. Şu anki durumu biraz da bu şekilde yorumlamak lazım. 5 puan çok yüksek bir puan farkı gibi gözükmese de aslında göründüğünden daha büyük bir fark var ortada zira siz puan almakta zorlanıyorsunuz, rakiplerinizin puan kaybını kollasanız bile siz de kaybettiğinizden farkın azalması çok daha zor.

5 takımlı mücadeleyi göz önüne alarak barajın yüksek olacağı yönündeki beklentilerin aksine bu bizlere 2006-07 benzeri bir sezon yaşayacağımızı, 70 puan ve üstüne çıkan takımın yüksek olasılıkla şampiyon olacağını gösteriyor. Kişisel tahminimi soracak olursanız ligin neredeyse üçte ikisi geride kalmışken 2 barajının üstünde tutunabilmiş olan iki takımdan biri şampiyon olacaktır, tahminim ise bu takımın Trabzonspor olacağı. Kadro kapasitelerine baktığımda Galatasaray'ın hala bir seri yakalayıp üst tarafa yaklaşacağını düşünsem de şampiyonluk için yeterli olmayacak bana göre, en fazla Şampiyonlar ligi yarışında olabilir takım. Şimdilik kehanetlerimiz bunlar, bakalım sezon sonunda nasıl bir tabloyla karşılaşacağız?

Puan barajı önemli bir veri, benzer bir değerlendirmeyi yine puan barajı üzerinden düşme hattı için yapabiliriz, yine ara ara dillendirdiğim deplasmanda alınan puanların şampiyonu belirlemesi teorimi puan ortalamaları üzerinden giderek değerlendirebiliriz. Şimdilik burda bırakalım serinin ilk yazısını...