Maç başında 1-1 berabere bitecek deseler baştan kabul ederdim, bu şartlarda eminim bütün Galatasaraylılar da memnundur benim gibi. Kewell'ın stoper oynadığı, maçın ikinci yarısını 10 kişi tamamlamak zorunda kaldığımız bir Avrupa deplasmanından gollü beraberlikle dönmüşken öpüp başımıza koymamız gerek.
Maç öncesi kadro beklentilerini boşa çıkarmadı kaptan, Balta stoper, Volkan Yaman sol bekte başladı. Aslında ilk yarıda beklediğimden iyi işledi sol kanat, hakkını vereyim ancak ikinci yarıda bildiğimiz Volkan sahadaydı. Kırmızıdan sonra yerini daha iyi savunması gerekirken daha çok boşluk verdik o bölgede. Aslına bakarsak sağ kanattan da verdik, stopersiz oynamanın yansımasıydı biraz da bunlar. Emre Aşık atıldıktan sonra insan ister istemez Semih'in oyuna girmesini bekliyor ancak Bülent hoca bunu tercih etmedi, bence Semih'le alacağı riskten çok daha büyüğünü göze aldı bana göre. Sıkça dile getirdiğim gibi bu takımın oyun bilgisi en üst düzey oyuncusu Harry Kewell'dır ama stoper de oynamamalıydı bir zahmet, yok artık.
Emre Aşık'ın atılması sonrası (ki bence kırmızı değildi pozisyon, top çok açılmıştı ve avantaj De Sanctis'teydi.) Lincoln'ü çıkarıp Mehmet Güven'i aldı sahaya kaptan. Lincoln ya da Kewell'dan alacaktı, ben yadırgamadım fazla değişikliği ancak Lincoln'ün tepkisini de fazla abartmamak gerek. Mehmet Güven görevini iyi yaptı, çizgiden çıkardığı top bile yeter. Eğer bu takım UEFA finaline yürüyecekse unutulmayacak anlardan biri olacak kesinlikle. Barış Sami Yen'deki maçta cezalı olacak, Mehmet Güven o maçta büyük ihtimalle 11 çıkacak.
Maç başında kötünün iyisi Nonda demiştik ama kaçırdığı gol de insanı çıldırtacak cinsten. Karan'ın bu takımda tek forvet oynayacak bir oyuncu olmadığını düşünen bana bile "yeter artık, bari Karan girsin." dedirtti Nonda. Karan son bölümde nispeten daha faydalı oldu takıma, en azından faul de olsa gol vuruşunu becerdi. Ben faul konusunda kararsızım ama muhtemelen doğru karardır, tekrar bir izlemek lazım.
Emre Aşık'ı da kaybettik ama o zamana kadar Emre Güngör dönecektir muhtemelen o zamana kadar. Semih'in ciddi anlamda rotasyonda bu sene için düşünülmediğini görmüş olduk, üstünde daha fazla konuşmaya gerek yok. 0-0'ın cepte olduğu bir iç saha maçı büyük ölçüde tur demek zaten, yeter ki erken bir gol yemeyelim. Avrupada son 8 çok yakın artık, sırada ligdeki iddiamızı belirleyecek olan Trabzonspor maçı var...
Maç öncesi kadro beklentilerini boşa çıkarmadı kaptan, Balta stoper, Volkan Yaman sol bekte başladı. Aslında ilk yarıda beklediğimden iyi işledi sol kanat, hakkını vereyim ancak ikinci yarıda bildiğimiz Volkan sahadaydı. Kırmızıdan sonra yerini daha iyi savunması gerekirken daha çok boşluk verdik o bölgede. Aslına bakarsak sağ kanattan da verdik, stopersiz oynamanın yansımasıydı biraz da bunlar. Emre Aşık atıldıktan sonra insan ister istemez Semih'in oyuna girmesini bekliyor ancak Bülent hoca bunu tercih etmedi, bence Semih'le alacağı riskten çok daha büyüğünü göze aldı bana göre. Sıkça dile getirdiğim gibi bu takımın oyun bilgisi en üst düzey oyuncusu Harry Kewell'dır ama stoper de oynamamalıydı bir zahmet, yok artık.
Emre Aşık'ın atılması sonrası (ki bence kırmızı değildi pozisyon, top çok açılmıştı ve avantaj De Sanctis'teydi.) Lincoln'ü çıkarıp Mehmet Güven'i aldı sahaya kaptan. Lincoln ya da Kewell'dan alacaktı, ben yadırgamadım fazla değişikliği ancak Lincoln'ün tepkisini de fazla abartmamak gerek. Mehmet Güven görevini iyi yaptı, çizgiden çıkardığı top bile yeter. Eğer bu takım UEFA finaline yürüyecekse unutulmayacak anlardan biri olacak kesinlikle. Barış Sami Yen'deki maçta cezalı olacak, Mehmet Güven o maçta büyük ihtimalle 11 çıkacak.
Maç başında kötünün iyisi Nonda demiştik ama kaçırdığı gol de insanı çıldırtacak cinsten. Karan'ın bu takımda tek forvet oynayacak bir oyuncu olmadığını düşünen bana bile "yeter artık, bari Karan girsin." dedirtti Nonda. Karan son bölümde nispeten daha faydalı oldu takıma, en azından faul de olsa gol vuruşunu becerdi. Ben faul konusunda kararsızım ama muhtemelen doğru karardır, tekrar bir izlemek lazım.
Emre Aşık'ı da kaybettik ama o zamana kadar Emre Güngör dönecektir muhtemelen o zamana kadar. Semih'in ciddi anlamda rotasyonda bu sene için düşünülmediğini görmüş olduk, üstünde daha fazla konuşmaya gerek yok. 0-0'ın cepte olduğu bir iç saha maçı büyük ölçüde tur demek zaten, yeter ki erken bir gol yemeyelim. Avrupada son 8 çok yakın artık, sırada ligdeki iddiamızı belirleyecek olan Trabzonspor maçı var...
8 yorum:
Emre Aşık'ın direkt kırmızı kartı çok ağır olduğu gibi bizim için inanılmaz da kötü oldu...
hadi pclion ülke ve takım puanları yazısı bekliyoruz 4 gözle =)
Diğer maçlar bir bitsin, yazacağım. :)
barış cezalı değil yanılmıyorsam...
Barış cezalı değil ve malesef Emre Güngör ün sakatlığının 1 ay süreceği söyleniyordu.. Haftaya yetişebileceğini zannetmiyorum.
ilk yarı itibarı ile 2009 dortmund maçı sanmıştım ama 2009 bologna maçı oldu bu:)sağlık olsun hasan geri geldi nasılsa,2.maç ilk 5 dk. yazar bir tane...
bir de ne kadar iyi kadro ve oyun planınız olsa da bazen takımlar böyle saçma işlerle ilerleme ihtiyacı hissediyor.Sevilla'nın UEFA şampiyonluklarından birinde tur Shaktar'a giderken kaleci Palop son sn.de rakip kaleye gitmiş(hemen her maç olur) ve topu rakip ağlara bırakmıştı(10-15 yılda bir olur herhalde).Kewell'ın stoper oynaması,Galatasaray'ın kontraatak oynaması,hatta kontraataktan gol atması gibi mucizevi işler oldu bu maç:)
Volkan beklenilenin üstü oynayınca işler kolay oldu.Bir de son olarak takıma Hakan Balta'yı kazandırandan Allah razı olsun.Belki yavaşlığı dert ama oyun bilgisi,karar verme kabiliyeti ve konsantrasyonu çok üst düzey,tam bir büyük takım topçusu gibi oynuyor geldiğinden beri.Sanki biraz hakkını teslim etmiyoruz bu arkadaşın...
Hakan Balta yorumuna katılıyorum Finrod. Gerçekten hakkı teslim edilmiyor. Ergün Penbe yi anımsatıyor bana...
Rövanşta da Cassio serbest vuruştan atar tam olur. Bütün bunlara kupanın habercisi şerefsizim:)
Yorum Gönder