Galatasaray takımı bugün net bir şekilde ligi de istemediğini ilan etmiştir, bu saatten sonra bize düşen de saygı duymak olur en fazla. 10 kişi kalmış rakibinize karşı üstünlüğü geçtim dengeyi kuramıyorsanız kelimeler artık kiyafetsiz kalacak zira. Hamburg maçı sonrası rakiplerin birbirleriyle sözleşmiş gibi Galatasaray'ı krizden kurtaracak ortamı hazırlamış olmasına rağmen sahada bu kadar karaktersiz bir oyun ortaya koyuluyorsa Galatasaray'ın bugününü konuşmanın anlamı yok.
Bugünü yorumlamak için aslında geçtiğimiz seneye dönmemiz gerekli, 3 hafta önce bu kadar kolay hoca değişikliğine gitmemizin sebebi geçen sene Kalli sonrası takım kaptanlarını toplayıp kadro yapan zihniyette yatıyor. Galatasaray belki o geçici motivasyonla şampiyonluğa yürümüştü ama Galatasaray'ı az çok bilenler için bunun Galatasaray'ın yakın geleceği için hiç de iyi bir haber olmadığı açıktı. Bundan sonra gelecek hocaların kredisi daha kısıtlı olacaktı, ayrıca futbolcular kendilerine teknik heyet üstü bir rolü çoktan biçmiş olacaktı.
Aklı, fikri futbol olan, bir futbol kulübünde teknik direktörlük yapacağını zanneden zavallı Michael Skibbe'nin bilmediği ise tam anlamıyla buydu işte. O takımın oyun kurucusunun lider olduğunu, gol atanın ve yararlı olanın ileri uçta oynayacağını, iki ayağını da kullanabilen oyuncunun kanat değiştirebileceğini düşünmüştü ancak kazın ayağı öyle değildi. O oyun kurucu takımın en çok kazanan oyuncusuydu, isterse her maç 3 gol 5 asist yapsın (ki bir ara denemişliği de vardır) bu takımdaki bazı oyuncuları rahatsız edecekti. Takımın forveti gol krallığına koşsa da gol atmadığı iki haftadan sonra kulübedeki takım kaptanı neden oynamıyor diye eleştirilecekti. Takımın en sevilen, en uyumlu oyuncusu yetenekleri o bölgede oynamaya gayet yeterli olsa da sağ tarafta oynadığı maçlarda pek de isteneni vermeyecekti, onun yerine maçtan sonra benim yerim burası değil diye demeçler verecekti. Futbolcuya dayalı düzen, bugünlerde yeniden hortlayan deyim. Halbuki yerli futbolcu odaklı bu yapı geçtiğimiz sezonki hamleyle iyiden iyiye yerleşmişti Florya'ya, yeni bir şey değildi bu.
Buraları çok konuştuk zaten, az çok biliyorsunuz hepsini ancak işlerin bundan da kötü olabileceği, en kötü kabuslarımın bile ötesine geçeceğimizi tahmin dahi etmiyordum. Ortada bir sistem vardı çünkü, iyi kötü yüzdeli pas yapan, kritik maçlara motive olunca kazanmasını bilen bir takım. Kaptan bu yapıyı fazla kurcalamadan getirdiği motivasyonla bu işi götürebilir mi diye düşünüyordum ama fena yanıldım, benim gibi birçok Galatasaray taraftarı da fena yanıldı. Bülent Korkmaz geldiğinde söylediğim tek şey takımdaki kamplaşmayı kaşımaması gerektiğiydi, o ise müthiş bir arzu ve istekle bu işe el attı, zaten takımın bu duruma düşmesinde en önemli etken olan papaz oyuncuların sözcüsüymüş gibi hareket etti Kaptan. Lincoln'ü harcamak için elinden geleni yaptı, bunu yaparken takıma zarar vermekten de çekinmedi. Hoş, o takımı kurtardığına inanıyordu muhtemelen, Hakan Ünsal ve onun takımdaki saz arkadaşlarıyla beraber. Galatasaray ruhunu getirecek adamlar; Sabri Sarıoğlu, Ümit Karan, Hasan Şaş. Lincoln de kimdi değil mi, garanti para alan bir Brezilyalı, öyle bakmadan pas vermekle olmuyordu bu işler. Herkes gider, onlar kalırdı. (Galatasaraylılar için pek yabancı olmasa gerek bu sözler)
Yaşım fazla gerileri hatırlamaya müsade etmiyor ancak benim izlediğim en kötü Galatasaray takımıdır bu, her ama her yönüyle. Teknik heyetinden futbolcusuna kadar. Şu Galatasaray'dan daha kötü durumda olan 3 tane takım sayamam ligde. Eskişehir bugün 10 kişi kaldıktan sonra dahi maçın hakimiydi, oyunun temposunu belirleyen taraftı. Önde bastılar, kazandıkları topları iyi pas yaparak değerlendirdiler, Galatasaray savunmasını perişan ettiler. Ligde kalmayı kesinlikle hakediyorlar, bu bölgede olmalarına bile şaşmak lazım. Maçın fotoğrafında da sadece onlar var çünkü bugün futbol oynayanlar Eskişehirsporlulardı.
Galatasaraylı herhangi bir futbolcu, yönetici ya da teknik sorumlu çıkıp şampiyonluktan söz ederse ciddi anlamda sinirleneceğim. Bütün sezonun emeğini, bir sistemi, bir yapıyı bu kadar kısa sürede ellerine yüzlerine bulaştırmış olmaları yetmiyormuş gibi insanlarla dalga geçmesinler en azından. Tek beklentim alacakları bir UEFA Kupası bileti, onu da istemeseler bile alacaklar zaten. Eğer beşincinin UEFA Kupasına gideceği hesabı doğruysa tabii, yoksa bu takımın dördüncü olma ihtimali dahi yok.
19 yorum:
Hocam bir insan 2-3 haftada bir takımı bu kadar sıçıp sıvayabilir mi yahu?!
Lincoln'ü bitirirken kendi sonunu getirdiğinin farkında değil. Bülent Korkmaz'ın önümüzdeki sene Galatasaray'da kalması 100 küsur milyon euro ya kurulan yıldızlarla dolu kadronun bir sezonu daha hüsranla kapamasına yol açacaktır.
Adnan Polat yerinde olsam harıl harıl adam gibi bir yabancı hoca aramaya başlarım. Madem böyle bir kadro kurdun, kıy biraz paraya işinin ehli olan birini getir.
Ha Bülent Korkmaz'ın getirilmesi aslında çok da mantıklı bir hareket değildi lakin büyük kaptan diyerekten duygusal bir şekilde inanmıştık kendisine. Sağolsun delik deşik etti takımı
üzüldüm ama iyi oldu 2009/2010 sezonu boşa gidebilirdi bülentle.
adnan polat sesimi duy futbol hollandalı hocaların kafasında; dick advocaat, louis van gaal, guus hiddink, hatta martin joll..
yok bu takım bizi katil etcek.herseyi gectim rakibini ezen, yenildigi maclarda bile iyi top oynayan takım gitti,doldur bosalt yapan uzun top oynayan bi takım geldi.hocam bir de barıs ozbek dusuncelerin nedir? ben bu adamın overrated oldugunu dusunuyorum,seninde dusuncelerini ogrenmek isterim.
saygılar
"büyük kaptan" adım adım "küçük hoca" oldugunu gosterior. bn olsam lincolnden ozur diler istifa ederdim. eskisehir 10 kisi kalmasa ve taner olsa forvetlerinde bu maç da 5 olurdu
Bana en çok sanki çok şey bulmuşuz gibi kaos futboluna dönmüş olmamız koyuyor.
Ah skibbe, oynattığın akıl futbolunun değerini biliyorduk,zevk alıyorduk, zaman zaman eleştirdik seni ama bir futbol manteliten olduğu gerçeğini de göz ardı etmedik hiç.
Böyle doldur boşaltla şampiyon olacağımıza, Benfica-Olimpiakos maçlarındaki futbol ile 5. olalım razıydım. Çok mu şey istedik acaba???
Hamburgta forvet çıkamarazdı tamam dedik.Trabzonda ilk 11 oynatmadı neyse sonradan girer dedik yine girmedi.Yaseri aldı 2 puandan etti.Perşembe günü 2-2 iken kötü de oynasa Lıncolnü çıkarması yanlıştı.Sürekli bindiren sabriyide çıkarmıştı.Bu sefer akıllanmıştır dedik.Bugün Lıncoln yine yedek.İlk yarı bitti alır dedik.Kırmızı kart oldu birazdan alır dedik.Serkan-Nonda doğru değişiklik ama sonrası.Perşembe olduğu gibi orta yapacak adam sabri yine kenara geldi.Kötü veya iyi orta kötü veya iyi şut atabilme özelliği olan sabri yine dışarda.Hem kontraları karşılayabilecek oyuncu hemde kondisyonu iyi olan oyuncu ve 2 maçtır hep kenara alınıyor.Giren oyuncu kim.Sözkandan 7 kat Uğur boraldan 8 kat kötü oyuncu.Aydın nedir ya.Sonra Hücum oyuncusu orta yapabilecek şut çekecek kewel çıkıyor lıncoln yine girmiyo.Aziz yıldırımı getir bu kadar kötü değişiklik yapmaz bize.Oyuncular kötü de oynasa bir numaralı suçlu Bülent Korkmazdır.Kadroyla sistemle oynamasa eminim 1 puanı kurtarırdık hiç değilse.
yeniçeri ocağı...büyük kaptan...sağlık kurulu...adnanlar...her skibbe...lincooooln lincooool...çok ama çok büyük galatasaray taraftarı...
gözyaşı?
Yönetim Riva, Mecidiyeköy ve Florya arazilerinin satışından nemalanmadan gitmemeye kararlı anlaşılan. Kulüp kayyuma devredilme riskini taşırken Helvacı efendi mahkeme duyurusundan haberimiz yok diyebilecek kadar umarsız. Adnan Polat desen kulüp için parasını ortaya koymak yerine federasyondan avans isteyecek kadar düşmüş bir başkan. Kusura bakmayın arkadaşlar ama Süren-Cansun-Canaydın ve son olarak Polat yönetimleriyle Galatasaray çok kötü bir döneme sokulmuştur (bunu değerlendirirken sportif başarı ve yenilgilerin yanında lütfen ekonomik olanları da ele alın). Sevgiler.
Çok sevdiğimiz yönetici geçinen abimiz Haldun Üstünel'in Galatasaray üzerine dönen Bizans oyunları üzerine bir açıklaması yok mu abiler? Galibiyet sonrası zevkle okusaydık şöyle afiyetle!
bence yegane sorun, lincoln=allah; lincoln>=galatasaray düsturunu benimseyen büyük(!) gs taraftarı.
3. sınıf, götü boklu, kenar bir brezilyalı ne hallere soktu kulübü.
sinirlenmemek elde değil.
Takımın agzına yuzune anca bu kadar iyi s...lir 3-4 haftada, bunu basardi adam. Daha ne yapsin
Konuyla alakası olduğundan başka bir yerde yapmış olduğum yorumu burada da paylaşıyorum:
Bülent Korkmaz Basın Toplantısı:
Lincoln'ü niye oynatmadığına verdiği cevabı:
'Lincoln bana geldi. Ayağından rahatsızlığım var. Oynatırsanız elimden geleni yaparım ama oynatmazsanız bırakın burada kalayım.
Bende hayır gelip yanımda oturacaksın ve de seni oynatmayı düşünmüyorum dedim.'
Kongrede bir tane adam yok mu Galatasaray'ı yönetebilecek bizi bu tip hocaları getiren yönetimlere bırakıyorlar!
Adamlar geldikleri gibi Gerets şampiyonluğa giderken kendisiyle çalışmayı düşünmüyoruz dediler ve takımı sabote ettiler, bir sonraki yıl Kalli'yi getirip ardından yolladık dediler halbuki kendisi gitmiş. Son olarak Skibbe'yi getirdiler ve kısa süre sonra yardımcılarını kovup istifasını beklediler (bu arada boş durmayıp Skibbe'nin başına Kalli'yi geri getirdiler), Kocaeli karşılaşmasının ardından fişini çekip tecrübesi ve yabancılarla ilişkisi çok tartışılır durumdaki Bülent Korkmaz'ı taraftara yem olarak attılar ki kendi başarısızlıkları tartışılmasın.
Galatasaray'ın ninni söyleyen taraftar grubu bugüne kadar 'Yönetim İstifa' dedi mi? Hayır. Adnan polat ve müridleri çok iyi anlaşırken neyi tartışıyoruz ki? Bülent gider başka birisini getirirler ne de olsa şakşakçıları her zaman vardır.
Ali Sami Yen stad arazisini sattıkları gibi Riva'yı ve Florya'yı satıp inşaat işlerini kendilerine bağlar ve ceplerini doldurarak giderler. Kendisine başkan diyen şahıs federasyondan avans dileneceğine bir zahmet elini cebine atsaydı da bu sorunlar medyaya yansımasaydı ama nerde o karakter (ve Meira'nın 6 milyon Euro için satılmasına gerek kalmasaydı ki bu para futbolcuların alacakları için ayrılmış---projelerine güvenen bir yönetim bu parayı kulübe borç olarak vermekten çekinmezdi ki Canaydın kötü bir başkan olsa da bunu yapıyordu, Demirören de yapıyor ama hatalarının bedelini daha sonra Beşiktaş'a fatura ediyor (bkz. Yıdlırım Demirören'in sebep olduğu fakat Beşiktaş kulübüne ödettirilen Del Bosque tazminatı)).
Yıldırım Demirören Beşiktaş kulübünde ne ise Adnan Polat da Galatasaray için odur (yabancı örnek Berlusconi & Galliani - AC Milan). Türkiye'de taraftarların çoğu koyundur aynı vatandaşlıklarında olduğu gibi önlerine yem olarak atılanlara bakarlar arka planı incelemezler.
Sevgiler ve sonuna kadar Linoooooln
Bülent için: bir arkadaşımın msn isletisi: "hocam hani elinde siğirli değnek yoktu"
lincoln için: bugune kadar hiçbirşey vermemeiştir, şımarıktır, kaprsılıdir. ama tek suclu o değildir. yalnızdır, ezilmiştir.
yeniçeriler için: gün gelecek bir gün 2.Mahmut gelecek.
yönetim için: özhan abi'yi aratır oldunuz.
bir arkadas yukarıda barış özbekİ sormuş pc lion'a haddim değil belki ama onun icin şunu diyorum:
overrated değil hatta underrated olur o.
sezon sonu lucescu getırılsın 4 yıllık sozlesme yapılsın.bu klubun kurtulusu lucescudur.gıderken lucescu ıle zırvedeydı yıne zırve ıcın lucescu şart.
Barış hakkında bir şeyler karalayacağım yakında...
http://yetenekavcisi.blogspot.com/2009/03/sene-basndan-bu-yana-galatasaray.html
Galatasarayı en iyi anlatan yazıdır bu :)
"Galatasaray takımı bugün net bir şekilde ligi de istemediğini ilan etmiştir, bu saatten sonra bize düşen de saygı duymak olur en fazla."
İyi bi durum değerlendirmesi yapmışsın ama bu cümleye katılmıyorum ben. Kabul etmiyorum daha doğrusu. Bu noktada isteklerine saygı duyulması gereken tek kesim taraftardır. Takımın hedef seçme lüksü yoktur.
Muhtemelen giriş cümlesi sendromuyla yazdın bunu, arada bana da olur. Nasıl başlasam bilemem...
Sencer, biraz sarkastik oldu o cümle, sanırım yazıya tam aktaramamışım onu. :) Böyle bir şeye saygı duyulamaz zaten, ortada yaptıkları bir iş mi var da saygı duyalım?..
ben o cümleyi çok begendim şahsen. takım artık taraftara ilallah dedirtti çünkü. onlar istemiyorsa bizim de peşlerinden gelecek takatımız kalmadı.
küme düşmeye oynayan topçuların dediğini diyecekeler bundan sonra: "takımı bu hale biz getirdik, biz düzelteceğiz."
düzeltirlerse helal olsun, düzletmezlerse canları sagolsun ama taraftardan yana şikayet hakları da olmaz...
Yorum Gönder