Yazıya ilk önce Beşiktaşlı arkadaşlardan özür dileyerek başlayayım, dünkü maçı izleyemedim dışarda olduğum için. Lig maçını da atlamıştık, uzun süredir maç yazısı yazmıyoruz Beşiktaş'la ilgili, o sebeple not düşeyim dedim.
Bu maçta teknikten, taktikten önce konuşulması gereken bir şey varsa bu kesinlikle Deniz Barış olmalı. İlk yarıda kaçırdığı youtube'a düşesi gol pozisyonundan sonra ayağa kalkıp görevini layıkıyla yapan, bir de bunun üstüne şahane bir gol atan Deniz Barış. Galatasaray'da oynamayıp da büyük saygı duyduğum ender yerli oyunculardandır Deniz, sebeplerini hepimiz biliyoruz zaten. Yaşadığı büyük acı sonrası çocuklarına tek başına bakan, o ruh halindeyken toparlanıp futbola dönüş yapan ayakta alkışlanası bir adamdır Deniz Barış.
Fenerbahçe ilk yarı daha net pozisyonlar bulsa da gerek beceriksizlik, gerek de Petkoviç'in doğru pozisyon alması sebebiyle skoru lehine çeviremedi. Deniz'in pozisyonu 10 yılda bir olacak cinstendi, onu bir kenara koyalım ama Alex'in attığı şahane pasta Deivid'in kaçırdığı pozisyon affedilecek cinsten değil hani. İkinci yarı oyun biraz daha dengelenmişken Deniz'in attığı gol Fenerbahçe'nin tam anlamıyla içinde anka kuşunu ortaya çıkardı. Her zaman söylüyorum, Fenerbahçe çok iyi bir kontra atak takımı ve rakip gol atmak zorunda olduğunda gerçek potansiyeli açığa çıkıyor. Geçen seneki Avrupa başarısının altında yatan temel sebeplerden biri, hatta en önemlisi buydu. Sivasspor ise bunun tamamen tersi, geriye düştüğü zaman işi kadere kalmış bir takım görüntüsüne bürünüyorlar, herhangi bir B planları yok kesinlikle.
Deniz'in hemen ardından bir karambol pozisyonunda sakatlıktan dönen Edu'nun golüyle 2-0'ı da yakalayınca iyice açıldı Fenerahçe, alan daraltmaya, rakibi top kaybına zorlamaya, boğmaya başladılar. Bir de ufak bir ayrıntı, Edu'nun attığı golde Lugano'ya yapılan bir de penaltı var aslında orda, hem gol hem penaltı yani! Faruk Bayar'ın kanadında bakteri gibi ürüyordu bir ara Fenerbahçeli futbolcular, dört tane Fenerbahçelinin kendi aralarında topu kim alacak diye ambale olduğu bir anı gördüm, her şeyi özetliyor zaten.Bülent Uygun da Fenerbahçe'nin bu oyunu yeterli değilmiş gibi Sivasspor'un bütün umutlarını bitirecek bir hamleyle sistemin merkezi Mehmet Yıldız'ı oyundan alıp orta sahada yardımcı eleman rolündeki Onur'u oyuna soktu. Ancak Bilica pek hocası gibi düşünmüyordu, ağızları açık bırakacak bir gol gönderdi Fenerbahçe filelerine. İlk bakışta baraja çarpıp oraya gitmiş gibi gözükse de akıl almaz bir dış falsoyla üst köşeye giden bir şut çıkarmış Bilica, Tsubasa'dan fırlamış gibiydi adeta.
Gol sonrası Şeref Tribünü cenaze evi görüntüsüydeydi daha çok, bunu rakibe saygı adı altında geçiştirsek de esas vurucu sahneyi 3 dakika sonra görecektik. Fenerbahçe Deivid'le golü bulduğunda Mecnun Odyakmaz'la Aziz Yıldırım'ın bir göbek atmadığı kaldı, kahkahanın biri bin para! Mecnun Odyakmaz'ın gözlerinin içi gülüyordu resmen. Şimdi bunları söylüyoruz ama yarın kendisi çıkar, herkes benim nasıl bir adam olduğumu biliyor, hede hödö diye bir açıklama yapar, medyadaki herkes de tanırım, iyi çocuktur minvalinde geyikler çevirirler. Yemiyoruz artık bunları, haberiniz olsun.
Bir lafım da Musa Çözen'e. Allah aşkına, kim o beyaz saçlı adam, kim o bıyıklı insan! Amcan mı, dayın mı, kardeşin mi?! Her golde aynı kişileri göstermekten ne zevk alır bir insan, resmen göz zevkimizi bozdu adam. İşiniz gücünüz tribündeki kadınları taciz etmek, eşi, dostu çekmek. Kitap okumadığı gurur duyma vesilesi olarak belirlemiş bir insandan daha kaliteli bir iş beklemek zaten abes olurdu.
9 yorum:
Sevgili PC Lion FC,
tüm samimiyetimle söylüyorum, Galatasaraylilar arasinda en saygiyadeger buldugum Blog sahibisiniz. Tam da bu yüzden, Mecnun Odyakmaz'in gülmesi icin söyledikleriniz bir anda kendime acaba "Mahalle Takimi adli siteyi mi okuyorum" dedittirdi.
Macnun Odyakmaz Fenerlidir, Aziz Yildirim'in adamidir vs. tamam ama, o anda hani bir anda herhangi bir nedenle gülmüs de olabilir... Bunun altinda illaki olumsuz seyler aramaniz acikcasi size hic yakismadi...
Sevgili Ahmet Bolat, (doğru sanırım :) )
Benim üslubumun dışında bir bölüm olduğu konusunda kesinlikle haklısınız, şimdi okuyunca "Özcan, Mahsun, İzzet sözüm size" havası aldım zaten kendi yazımdan ancak iki sahneyi peşpeşe görünce arada fark insanı cidden rahatsız ediyor. Yanlış anlaşılma olmasın, Sivasspor'la ya da Fenerbahçe'yle alakalı bir ima yok kesinlikle. İlk yarıda 1-0'dan Fenerbahçe'yi 2-1 yenen de bu takımdı, futbol dışı bir konudan bahsediyorum ben.
Bir de Pclion FC blogun adı yahu, pclion ya da Uğur diyebilirsiniz. :)
Sevgi ve saygılarımla...
Blog sahibinden ricam, Sivasin FB ile yaptigi maclar ve Sivasin diger 3 buyuklerle yaptigi maclar arasinda bir karsilastirma. Cunku bu kadar aleni fener taraftarligi yapan Bulent Ugun FB ile oynarken bariz hatalar yapip, FB nin onunu aciyor hep.
sevgili ahmtblt, tüm samimiyetimle söylüyorum; takım taraftarlarının yüzde yüz objektif olması gerektiğiyle ilgili yorumlar kadar yapay duran bişey yok şu dünyada.. bugüne bugün herkes biliyor ki bülent uygun da mecnun odyakmaz da ne kadar koyu fenerbahçeli olduklarını en küçük fırsatta dahi saklamayan insanlar ve siz onlarla ilgili yorumlarda dahi masum niyetten bahsediyorsunuz.. bence ya siz çok saf bir insansınız ya da kendiniz bir tarafsınız ve bunu gizleyerek amaçsız yorumlar yapıyorsunuz.. bir başkan tam kendi takımı gol yediği anda pişmiş kelle gibi sırıtmaya başlıyorsa, haklısınız muhtemelen o sırada bir cem yılmaz esprisine denk gelmiş olmalı..
ya ben mi cok tarafli izliyorum maci (olasidir); yoksa emre'nin maci tek sari kart ile bitirmesi normal miydi ?
hic bi yerde bunun hakkında biseyler duymadan gene ustu kapatilacak gibi geliyo bana.
cok mu tarafli bi yorum ?
@del piero
bunu böyle söylerseniz biri de çıkar der ki: büyükşehir belediye'nin neden galatasaray'a karşı hiç galibiyeti yok?
futbol sahada profesyonel bir durumdur bence. podolski gönül verdiği takıma gayet güzel golünü atıp akabinde orta sahaya yürüyebiliyor mesela. ama alenen "yattılar" demek ne kadar doğru? cavcav gs kongre üyesi diye gençler her maç yatacak diye bir şey mi var?
sevgili alessandro,
"...takım taraftarlarının yüzde yüz objektif olması gerektiğiyle ilgili yorumlar kadar yapay duran bişey yok şu dünyada...."
Bu degerlendirmeye katilmiyorum. Kimsenin tarafsiz olmasini bekleyemeyiz ama objektif olabilmek, soyutlama yapabilmek baska birseydir... Lakin benim bu konuda yazar arkadasimizi elestirim bununla direk alakali degil zaten ve tartismamiz baska birsey...
Macnun Odyakmaz'in gülmesinin arkasinda onun Fenerbahceli olmasindan mütevellit kendi baskani oldugu takimin yedigi golden dolayi büyük bir haz aldigini düsünmek tabirimi bagislayin ama oldukca hastalikli ve takintili bir zihinsel pratigin tezahürüdür... Böyle bir iddianin ortaya konulmasi icin elimizde cok ciddi somut veriler olmali...
Neden güldü; bilmiyorum, ama ben o gülücügün arkasinda dedigim gibi art niyet aramanin yaninda baska seylerin de olabilecegini düsünüyorum. Sizin sulandirmaya calistiginiz gibi Cem Yilmaz esprisi gelmemistir akla belki ama, kendi takimi sahada yenik duruma düstügü zaman bunu hazmedemedigi icin saha sola küfürler savuran baskanlar kadar galibiyete ve basariya sartlandirmamis, olayi daha "rahat" karsilayabilen bir mizaci olmasi olabilir kisinin o gülümsemenin nedeni. Yanibasinda keyifden dört köse olan ve bunu kendisiyle paylasmak isteyen Aziz Yildirim'a eslik etmek istemis olabilir vs.
Ben de bir fenerbahceliyim, hem de cok koyusundan ama kolay kolay hicbir vakit Fenerbahce'nin yedigi gollerde suratim asilmaz maclar... Evet rakip oyuncunun yaptiklari olaganüstü seylerse keyiften gülerek izledigim de olmustur o golleri. Cünkü aklimi kahvehanenin giris kapisinda birakmiyorum maci izlerken... Bir futbol oyununu, suratimi asacak beni mutsuz edecek degerli görmüyorum...
Bilica gol attiginda kamera yine seref tribünü gösterdi. Icimden Aziz Yildirim keske ayaga kalkip bu golü alkislasa dedim... Ama o surati kipkirmizi olmus öfkeden deliye dönmüstü... Iste Mecnun Odyakmaz'in gülüsünden daha tehlikeli olan bu kendi takiminin yedigi gol sonrasi gözlerinden alevler sacan, öfke köpü baskanlardir...
maçı izlemedim sadece golleri gördüm. mecnun denen fanatik şahsın o gülmesi kaldı aklımda sadece. adam dört köşe olmuş resmen. inanılmaz bi sevinç vardı yüzünde.
bu arada gs-sivas, fb-sivas arasındaki maçları merak eden arkadaşlar haftasonu oynanan maça kadar 7 lig maçında Fenerbahçe 14 puan almıştı, gs de 14 puan almıştı. sivas bu 7 maçta iki takımdan da beşer puan toplamıştı. Fenerbahçe haftasonu kazanarak 1 maç fazlasıyla 17 puana ulaşmış oldu. bir de bu karşılaştırmayı isteyen arkadaştan ricam İBB'nin büyükler içerisinden neden sadece gs'ye karşı galibiyeti yok araştırması yapması.
Yorum Gönder