Açıkçası şaka gibi bir maçtı ancak çok şaşırdığımı söylemem güç. Bir futbol ülkesi düşünün istisnasız her kategorisinde dengesiz, bir dakikası bir dakikasını tutmayan. Maçın ilk yarısını seyreden biri Türkiye'yi vasat altı bir takım sanabilir, ikinci yarının orta bölümünü seyreden Türkiye'nin Brezilya ayarında bir takım olduğunu düşünebilir ancak herkesin ortak noktada buluşacağı bölüm son 10 dakika olsa gerek. Bu bölümü izleyen herkes mental yapısı bu kadar zayıf, amatör oyuncuların bu seviyede nasıl futbol oynadığını soracaktır kendi kendine!
İkinci yarıya aslında yine etkisiz başlamıştık. Onur Kıvrak yine kurtarışlarıyla skoru dengede tutan oyuncuydu. 55.dakikada Zafer Yelen'in yerine Jem Paul Karacan'ın girmesiyle takımda gözle görülür bir toparlanma gözlendi. 65'te ofansif etkinliğimiz zirve yaptı ve bu dakikada İlhan Parlak kalecinin yerde olduğu pozisyonda topu kaleye gönderemedi ancak esas pozisyon bir dakika sonra geldi. Abdullah Durak'ın çok doğru bir sezgiyle topu kazanması bir anda 3'e 1 pozisyon yakalamamızı sağladı. İlhan Parlak'ın önüne atılan güzel bir pasın ardından İlhan Parlak pozisyonu yine değerlendiremediyse de kaleciden seken topu Abdullah gole çevirmesini bildi.
İşte o andan sonra Türkiye Ümit Milli Takımı dünyanın en iyi takımlarının bile imreneceği bir 15 dakika geçirdi. Her pas doğru, her hamle doğru. Böyle oynayabilen bir takım 15 dakika önce nasıl bu kadar kötü olabilir diye düşünürken o "bitse de gitsek" dakikaları geldi çattı. 80'den itibaren oyun kontrolünü tamamen kaybettik. Yarı sahamıza yerleşen Ermenistan elinden geldiğince oyunu zorlamaya çalışıyordu ama onlardan daha istekli olanlar bizim futbolcularımızdı. Ortada pozisyon dahi yokken ayağı 1 metre havada uçarak topa giren Volkan Şen Ermenilerin tam da istediği şeyi yapmıştı 88'de. Danimarkalı hakem faulü çalar çalmaz içinde figüran olduğumuz bir türk filmi sahne aldı adeta. Gol bağıra bağıra geliyordu, nitekim arka direkte bomboş bir plaseyle beraberliği yakaladı Ermenistan. Ama sürprizler burda da bitmemişti. Uzatmaları da salla pati bir oyunla geçirelim derken yediğimiz kontra atak pastanın üstüne kirazı da koydu Ermenistan ümit millileri için.
Milli maçın ilk 15 dakikasını kaçırdım bu yazı için ama şimdi yazmasam bir daha içimden gelmeyecekti büyük ihtimalle. Sinir bozucu olan yenilmekten ziyade yenilginin geldiğini görmekti. Ümit milli takım şimdi gruptan çıkmak için iki maçını da kazanmak zorunda, bundan sonra bize başka sürpriz yapma hakları yok...
3 yorum:
Kastamonuspor'dan itibaren Abdullah Durak takibim sürüyor, ligimizin değerli oyuncularından biri olabilir.
Abdullah dün maçın kaderini elinde tutan oyuncuydu, o iyi olduğunda takım şahlandı, o duraksadığında takım durdu.
Bu maçta ve Galatasaray maçında izlediğim kadarıyla iyi bir oyuncu ancak oyun içinde istikrar problemi var. Kendini geliştirebilirse üst düzey bir oyuncu olabilir.
orhan şam stoper oynadığı maçlarda stili ile bana fena halde bülent korkmaz'ı anımsatıyor. ilhan'ın gidişinden sonra kendi takımında da stoper oynatılırsa çok daha büyüük bir etki gösterir diye düşünüyorum eski mevkisi sağ bekten.
Yorum Gönder