Gençlerbirliği'nin dikkat çeken isimlerindenYasin Öztekin, forvete daha yakın oynadığı maçta beklenen etkiyi yapamadı. |
Bu kısırlığın bir diğer sebebi de Galatasaray’ın dar alana sıkışan oyunda daha hareketli ve hızlı top çevirmekte güçlük çekmesi, oyuncuların topa sahip arkadaşlarına alternatif yaratmak adına topsuz koşuları kısıtlı tutması oldu. Son haftalardaki başarılı performansıyla ilk 11’de forma şansı bulan ve Emre Çolak’ı kesen Albert Riera’nın 45’te kenara gelmesinde bu statik oyunun etkisi büyüktü.
Melo bu sezon 9.golünü atarak kariyer rekorunu geliştirdi. |
48’de kilidi açan gol de Gençlerbirliği hatlarını koşu halinde yakalamanın getirisiydi. Orta sahada hızlı paslaşmalarla göbekte Elmander’e inen top, onu karşılamak için öne çıkan Kulusic’i pasla ekarte edip Engin’in boşalan savunma göbeğini değerlendirip Melo’yu görmesi ve son vuruş… Tabelanın cilasının Selçuk İnan tarafından yapıldığını hatırlatmaya gerek yok. Derbi öncesi sarı kart krizinin ötelenmesi de bir başka önemli anekdot.
Gençlerbirliği, Fuat Çapa’nın daha önce Hayatım Futbol’da işaret ettiği 4-4-2 düzenine daha çok yaklaşmak adına Yasin Öztekin’i Herve Tum’a daha da yaklaştırıp oradan pozisyon üretme gayretindeydi ama Galatasaray presinin yavan kaldığı belli bir bölüm haricinde gerçekleştirdikleri hiçbir atak “bu nasıl kaçar” dedirtmedi. Formsuz bir dönemden geçtikleri aşikar ancak yenilgiye rağmen büyükler virajındaki en başarılı savunma oyununu ortaya koyduklarını söylemek mümkün. Yenilgi serisine rağmen Gençlerbirliği halen izlenmesi gereken bir ekip.
Gözler artık derbide...
0 yorum:
Yorum Gönder