Melo ve Çetesi || Galatasaray 1-0 Manisaspor
Bu sene ligde en sıradışı işi yapan ekip kim derseniz adaylarımdan birisi kesinlikle Manisaspor olurdu. Eti budu belli, daha önce başardıkları sınırlı bu kadroya maddi sıkıntı nedeniyle bonservissiz alınan Akaminko ve Klukowski dışında adam akıllı takviye yapamayan Manisa'nın Kemal Özdeş yönetiminde geldiği nokta hakikaten takdir edilesi. Sahadaki her oyuncu doğru rolde ve birbirini iyi tamamlıyorken özellikle savunmada geçit vermemeyi biliyorlar ki bugün de maçın kilitlenmesinde ve beraberliğe doğru yol alınmasında bunun payı çok büyüktü. Savunmanın göbeğindeki Hüseyin ve Dixon ile eski Ordulu Akaminko harika bir oyun çıkarttı ama golsüzlüğü bozan sihri yapan bir isim vardı: Selçuk İnan.
Sezon başında hangi takıma giderse lig dengelerini o takım lehine bozacak bir anomali görüntüsündeki Selçuk, Trabzon'da ortaya koyduğu ligin en iyi ve istikrarlı oyun kurucusu etiketinin ağırlığını Galatasaray'da henüz tam anlamıyla koyamadı belki, kabul. Fakat Galatasaraylıların yıllardır görmediği orta sahadan gol desteği alma, serbest vuruştan gol bulma gibi yaklaşık bir 10 yıl önce mazi olmuş özel katkıları sağlaması bile bugün onu apayrı bir değer olarak ortaya koyuyor. Beşiktaş maçında denemişti ama falsosu fazla gelmişti, Trabzonspor maçında ağları buldu, Manisaspor maçında topun başına geçtiğinde yanımdakilere "Selçuk barajın üstünden aşıracak ve gool" dedirtecek düzeye geldi. Öyle de oldu. Hakikaten büyük oyuncu, büyük bir futbol talihsizliği yaşamazsa daha da iyi olacağını söylemek güç değil ama bugünkü Galatasaray'ı geçen seneden ayıran isim kim derseniz bu Selçuk İnan değil Felipe Melo olur. Bugünkü takıma da Q7 fenomenine gönderme yapacak olursak olsa olsa "Melo ve çetesi" diyebiliriz.
Bugün Manisaspor maçı tartışılırken Ege ekibinin mükemmel uyumu ve öne çıkan takım kimliğinden ziyade Galatasaray'ın bulduğu pozisyon sayısının diğer maçlara göre az kaldığı, oyunu domine edemediği yönünde yorumlamalar gelebilir ama esas ıskalanan bence Galatasaray'ın kalesinde neredeyse hiçbir tehlike yaşamamış olması. Bunda en büyük pay sahibi ise savunma dörtlüsünün önünde tek başına bir hat, bir duvar gibi duran Felipe Melo'dur. Onu maç içinde sağ ya da sol çizgiden kontraya çıkmak zorunda kalan adamın ayağından topu aldığını, olmadı taca attığını defalarca görebilirsiniz. Birebirde zaten üstün fiziğiyle geçilmesi çok zor oyuncu ki bugüne kadar kariyerinde en büyük eleştiri noktası olarak öne çıkan konsantrasyon problemini de Türkiye'nin ve Galatasaray'ın değişik havasıyla atmış görünüyor. Melo ait olduğu yeri buldu gibi ve bunu saha içine yansıttığı enerjiyle de görebilmek mümkün. Onun yanında çok daha rahat oynayan Selçuk, yetenek tamamlayıcısı Engin, Fatih Terim etkisiyle daha özverili oynamaya gayret eden Emre... Bunları bu sene fark yaratanlar olarak görebilirsiniz ama bu oyuncuları bir arada tutan arkalarında Melo gibi bir bodydguard'ın duruyor olmasıdır.
Manisaspor maçında Muslera'nın tek kurtarışını yaptığını saymazsak kalesinde tehlike dahi yaşamayan Galatasaray'ın galibiyet serisini 6 maça çıkarmasında hücumunun yanı sıra bu savunma performansının da payı büyük ve genelde bu atlanıyor. Devre arasında derinleştirilecek bu kadronun özlenen günlere yelken açabileceğini artık görmek mümkün. Kemal Özdeş'in öğrencileri de büyük bir takdiri hak ettiği gibi ligi ilk 8'de bitirecek oyun düzeni ve kalitesine sahip olduğu gerçeğini kabullenmek gerekiyor. Satabilecekleri oyuncular da belliyken onların alternatiflerini hazırda tutup maddi zorluklara rağmen bir seviye üste çıkma ihtimalleri de var. Güzel takım, güzel ekip. Yolları açık olsun...
5 yorum:
joshua simpson'ın melo çetesini ipe dizip vuruşu gol olsaydı ne olurdu ? Defans hala pozisyon vermiyor değil..İyi takım ŞL'de başarı için bu dandik ligte pozisyon verdirmez..
güzel oyun aut mu oldu uğur kardeşim.
ben onu bunu bilmem arkadaş. ben şenol güneşciyim skibbeciyim nurullah sağlamcıyım.
@olgun aga pozisyon dedigin de ceza sahasi disindan vurulmus bir sut, oeh artik koca macta bir bu, oldu olacak kendi yari sahamiza sokmayalim adamlari. barca bile eze eze yendigi maclarda veriyor bu kadar pozisyon.
Bu arada haysiyetsiz fener medyasi baslamis yine faulu hakem yaratti maci GS'ye verdi bla bla bla. Baros'a yapilan faulu gormemek icin ya gerizekali ya da kor olmak gerekiyor. Pardon, ya da serefsiz.
uğur,kazım'ın kaçak güreşi hakkında bir yazı bekşiyorum..
Maçta Yiğit'in kartlarını ve goldeki faul pozisyonunu es geçtiğini düşünüyorum Uğur. Misal Eboue içeri gierken bir faule maruz kaldı hakem bence çok daha fauldü gol pozisyonuna göre!
Yorum Gönder