Gaziantep 0-1 Trabzon || Süper Lig'e hoşgeldiniz!
Ligimizden zaman zaman çok şikayetçiyiz. Fiziğe çok dayalı, sert, tempo genelde düşük vs ama bir başka açıdan bakınca goller ve oyun daha değerli ve zor. Daha çok emek istiyor. La Liga'da atılan birçok gole bu topraklarda izin verilmez mesela ki oraların uzmanı Simao, "Burada düşünmek için bile az süre var ve alan bulmakta güçlük çekiyorum" demişti. Bugün Halil Altıntop'un ekmeğini taştan çıkardığı son dakika golü bir Süper Lig gerçeği ve Abdullah Ercan, lige uygun bir futbol oynatmasına karşın ilk mağlubiyetiyle bu son dakika tanışmış oldu.
Aslına bakılırsa pozisyonlarının niteliği bakımından üstün olan taraf ev sahibiydi ve derli toplu bir oyun oynamayı bildiler. Karakteristik olarak orta sahanın kalabalık tutan bir düzeni savunan, U-17 düzeyinde dahi her maç sonu vurgusu "mücadele" olan Ercan'ın takıma gelir gelmez yaptığı ilk iş dörtlü savunmanın önüne diktiği iki fizik gücü yüksek orta saha. Zaten yüzü dönük forvet arkası tipi oyuncusu bol olan bir ekip için oldukça mantıklı bir müdahele. Hoca, Orhan Gülle gibi ciğerli, yüksek ve tekniği yeterli bir oyuncuyu oraya monte etmeye çalışıyor. Keza Binya da fiziğiyle oynayan bir adam. İlk bölümde özellikle Olcan ve Popov'un da yardımıyla Trabzon orta sahasını düşüren bu yapı topa da sahip olmayı bildi. 25'te başarılı pas sayısı 112'ye 44 gibi açık bir farkla ev sahibi lehineydi. Bu top hakimiyetini sağlayan oyuncuların en başında Muhammet Demir geliyor. Fatih Tekke'nin kariyer zirvesindeki haline çok benziyor, tam bir merkez forvet. Stoperlerle birebir boğuşabildiği gibi derine gelip pas yaparak oyunu da yönlendirebiliyor ki 70'lere doğru oyundan düşene kadar Antep bunun çok ekmeğini yedi. İlk devrede enfes de bir şutu vardı, girmedi.
Trabzonspor ise sezonun en önemli maçını oynamadan önce yarı zorunlu, yarı gönüllü rotasyona gitti. Zokora'nın yerine göbekte oynayan Aykut çok iyi bir kesici. Hem çevik, hem iyi bir önsezisi var, hem de soğukkanlı. Ceyhun'un yarattığı rotayon boşluğunu rahatça dolduruyor fakat oyunu yönlendirecek sorumluluğu alması zor. Antep'in kalabalık orta sahasına karşı da belli bölümler hariç topu teslim ettiler fakat futbol ironik bir oyun. 80'den itibaren topa iyice hakim olup oyunu Trabzon yarı sahasında yıkan ev sahibinde oyundan düşen Bisca topu kaptırdı. Halil söktüğü topla driplingine başlayıp Brozek'in yapamadığını girer girmez yapan Henrique'yle verkaca girip golü attı. Belki de Trabzon'un kaydadeğer tek gol pozisyonu buydu. Golü artık son vuruşuna belki de haklı olarak şüpheyle bakılan Halil'in atması ise kendi güveni açısından mühim.
CSKA maçında Burak Yılmaz'dan da faydalanacak olan Şenol Güneş'in daha farklı bir 11 sahaya sürecektir. Öte yandan özellikle Şampiyonlar Ligi'nde yaratıcılığına büyük ihtiyaç duyulan Adrian'ın düşük temposu kafalarda soru işareti bırakmadı değil. Muhammet karşısında güçlük çeken Giray ile sezon başından beri vitesi ikiye atan Glowacki'nin Doumbia-Love ikilisine karşı ne yapacağı da meçhul. Alınan üç puan kadar bunları düşünmek gerek ama Şenol Güneş'in hayati eksiklerin olduğu böylesi bir maçtan üç puanla döndüğü için mutlu olduğuna şüphe yok.
Gaziantepspor: Karcemarskas, Emre Güngör, Ivan, Dany Nounkeu, Serdar Kurtuluş, Sosa, Muhammet (Dk. 88 Murat Ceylan), Gılles Binya, Olcan (Dk. 80 Cenk Tosun), Orhan Gülle (Dk. 53 El Yasa), Popov
Trabzonspor: Tolga, Celutska, Giray, Glowacki, Marek Cech, Aykut, Colman, Serkan Balcı, Halil Altıntop, Adrian (Dk. 78 Henrique), Brozek (Dk. 64 Alanzinho)
0 yorum:
Yorum Gönder