Güven ve tam destek vurgusu yaptığı konuşmasının tamamı video halinde var. Okumak isteyenler için ise ben Türkçe'ye çevirdim. Elbette daha iyi çeviriler yapılabilir fakat genel hatları okumak adına yeterli olduğunu düşünüyorum. Bence bu konuşma Arsenal'in geleceği hakkında birçok ipucunu içeriyor ve ileride de dönüp faydalanacağımız bir kaynak olacak. Blog arşivinde dursun.
"İyi akşamlar,
Karşılamanız için teşekkürler. Sizlerle konuşma şansı bulduğum için mutluyum. Genellikle sizlerle medya aracılığıyla iletişim kuruyorum ve söylediklerim her zaman sizlere istediğim gibi yansıdığını söyleyemeyeceğim.
Ayrıca kulübün 125.yıl kutlamalarında bulunmaktan da mutluyum. Benim hayalim burada bir menajerin sizlerin önünde dikilip 1000.yılı kutlaması. Merak etmeyin, o ben olmayacağım! Siz de burada olamayabilirsiniz!
Bendeniz yaklaşık 15 yıldır bu kulübün başında olma onuruna sahibim ve bana bu kadar uzun süredir güvendiğiniz için müteşekkirim.
Özel bir kulüpte olduğumu biliyorum. Bir şey söylemem gerekirse bu kulübe sadık kaldığımı ve bağlılığımı koruduğumu düşünüyorum. Her zaman haklıydım demiyorum. Bu kulüpte çalışıyor olmanın bir ayrıcalık olduğunu hep biliyordum ve burada insanların desteğiyle istediğim şekilde çalışabilme özgürlüğüne sahip oldum.
Umuyorum ki bundan yıllar sonra insanlar bu döneme baktığında bizlerin bu kulübü doğru bir yola soktuğunu ve doğru değerleri savunduğumuzu, çok da salak olmadığımızı düşünecekler.
Savunduğumuz değerlerin sonuna kadar arkasında durmamız gerektiğini düşünüyorum çünkü biz yaptığımız her şeyi klas bir şekilde yapmaya çalıştık. Tabii ki tutkulu da olmak istiyoruz. Cesur olmak istiyoruz. Ben kulübün aldığı kararlarda her zaman cesur davrandığına inanıyorum. Cesaret her zaman takdir ettiğim bir özellik oldu çünkü ona modern dünyada her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz.
Aranızda birçoklarının korktuğunu görüyorum ve bunu anlayabiliyorum çünkü çok büyük kaynaklara sahip birçok kişiyle savaşmak durumunda kaldığımız bir dünyada yaşıyoruz.
Bu benim eleştirilmez olduğum anlamına gelmiyor. Ben bunu mesleğimin bir parçası olarak kabul ediyorum, yönetim de eleştiriliyor fakat dışarıya karşı her zaman birlik olmak zorundayız çünkü bu bizim zirvede var olmak için tek şansımız. Birlik olduğumuz zaman bile yeterince zor bir iş. Eğer birlik yoksa şansımız da yok.
Savunduğumz bazı değerler bu zamanda sorgulanıyor, "kendi kendine yeten bir kulüp" modeli de buna dahil. Bunu değiştirmek istiyor muyuz, yoksa istemiyor muyuz? Ben bu modele inanıyorum ve tüm sorumluluğu alarak diyorum ki biz bu şekilde de yeterince yarışmacı olabiliriz.
Aldığımız oyunculara gelirsek... İki dünya çapında oyuncu kaybettiğimizi duydum! Size katılıyorum, daha da fazlasını kaybettik. Ancak satın aldığımız oyuncuları hemen yargılamayın çünkü bence onlar da üst seviyede oyuncular. Ayrıca şunu hatırlatmak isterim ki Ağustos ayında transfer ettiğimiz bazı oyuncular Eylül-Ekim'den önce forma giyememişti ve daha sonra dünya çapında futbolculara dönüştüler. Çok zorlu bir ortamda zorlu bir başlangıç yaptık ve üzerimizde muazzam bir baskı mevcut.
Geçen sezondan bahsetmek istiyorum çünkü geçen sezon aldığımız sonuçları kabul etmemizin oldukça zor olduğunu söylemek zorundayım. Bazı günler bu sonuun tamamen benim hatam olduğunu düşündüm çünkü oyuncuların dört turnuvada da sonuna kadar gidebileceğini ve hepsini kazanabileceğimizi düşünüyordum. Sezon performansı olarak bakarsak çok iyi bir yıl geçirdik ama çok kötü bir şekilde sonlandı. Tüm turnuvalarda yarışmacı olmayı bildik. Şanssız bir şekilde Carling Kupası'nı son dakikada kaybettik, Avrupa'da Barcelona'ya son dakikada elendik ki Barcelona'ya karşı içeride oynadığımız maçın Arsenal Futbol Kulübü tarihinde bir takıma karşı oynanılan en iyi maç olduğuna inanıyorum.
Liverpool'a karşı da son dakikada kaybedip şampiyonluk şansımıza veda ettik. Bundan sonra her şey olumsuz açıdan yargılanmaya başlandı. Takımın ortaya koyduğu performans çok daha büyük bir krediyi hak ediyordu. Çizgiyi geçmekte problem yaşadık ve sonuçta hayal kırıklığı üstüne hayal kırıklığı. Bizler için çok zordu. Kasım, Aralık ve Ocak aylarında 27 maç oynadık ve bunun faturasını Mart ve Nisan'da topu çizginin ötesine ittirecek enerjiyi bulamayarak ödedik. Yanılmıyorsam Fabregas ligde 19 maç oynadı, van Persie ise 17. Sakatlıklar konusunda da epey şanssızdık. Genel tablo bahsedildiği kadar kötü değildi. En azından tekrar Şampiyonlar Ligi'ne girmeyi başardık.
Ayrıca olumlu açıdan bakarsak Jack Wilshere gibi dünya çapında bir oyuncu kazandık. Jack, milli düzeyde de ne kadar iyi olduğunu göstermeyi bildi. Sizlere çok basit bir örnek verebilirim. Uzun süre kaleci satın almam yolunda baskı gördüm ve biz elimizdeki kalecilere güvendik. Şimdi herkes bu sorunları çözdüğümüzde hemfikirdir.
Takımımızın temeli ve potansiyeli sağlam. Elimizdeki genç oyuncularla geri döneceğimize ve tekrar üst düzeye erişeceğimiz konusunda insanlardan çok daha iyimserim. Medyada hak ettiğimiz saygıyı görmüyoruz. Takım doğru yolda ve harika bir mücadeele ruhuna sahipler. Yarışmaya hazırız ve yarışacağız.
Sezonu nerede bitireceğiz? Açıkça söylemek gerekirse bilmiyorum. Sadece bir şeyi biliyorum: Elimizdeki oyuncular savaşmaya hazırlar çünkü onları her gün görüyorum.
Şu anda arkamızda çok fazla işi olmayabilir fakat ben birçok kişiye büyük bir sürpriz yaşatacağımızı düşünüyorum. Bu sezon Emirates'te oldukça zorlu bir ortamda sezona başladık çünkü epey şüphecilerdi. Fakat insanlar iki şeyi anladı. Eğer takımın arkasında olmazlarsa bizim hiçbir şansımız yok. İkincisi de takım mücadele ruhuna sahip. İç sahadaki zorlu döneme ve maçlara rağmen taraftarlar harikaydı ve takımın arkasındalardı. Geçen sezonun sonunda olmayan buydu.
Artık şunu anlıyoruz ki, evet, zaman artık daha zor. Evet, hâlâ başarılı olabilir ama tek şartta, herkes takımın arkasında olacak ve birlik olacak. Sezon sonunda nerede olacağımızı göreceğiz. Her şeyimizi verir ve her turnuvadaki her karşılaşmada beraberce savaşırsak sezonun sonunda kendimizle ve başardıklarımızla gurur duyabiliriz. Kişisel olarak yine Şampiyonlar Ligi'ne kalabileceğimize inanıyorum.
Modern dünyada bilet fiyatlarının bir problem olduğunun farkındayım. Bu konularda karar olmadan önce yönetimle uzun uzadıya konuşuyoruz. Fakat oyuncularımızı tutmamız için çok yüksek maaşlar ödememiz gerekiyor ve maddi durumumuz bunu gittikçe güç hale getiriyor. Bu sebeple cezalandırılmış gibi hissettiğinizi biliyorum ama biz bu kararları bunun için almadık. Sadece oyuncularımızı tutmak için uğraşıyoruz ve bu karşı karşıya kaldığımız bir durum.
Şimdiden çok fazla konuştuğumun farkındayım. Sadece kişisel olarak kulübün etrafını saran şüpheci tavrı değiştirmek istedim. Bugün sadece şunu sağlamaya çalışıyorum: bize güvenin, bu takım kaliteli bir ekip ve bu takım savaşacak!
Eğer siz de bizi desteklerseniz başarılı bir sezonu geride bırakacağız."
4 yorum:
Bazı teknik adamlar bu işi çok iyi yapıyor. Ben bile okurken huzura kavuşuyorum:) Zamanında Mustafa Denizli'nin de yaptığı buydu. Özellikle zor dönemlerde en çok ihtiyaç duyulan şey
Uğurcuğum çok teşekkürler. Arsene Wenger bizim gibilerin yüreğine su serpti, sen de suyun yüreğimize ulaşmasına vesile oldun. Rahmetli babaannemin duasıyla: Elin kolun ağrımasın. :)
MVP, aynen öyle ve o kadar inanarak söylüyor ki derdi ikna etmek de değil aslında. Bana yönetimde böyle konuşsa ben yine tam destek veririm :)
Bülent abi, çok teşekkürler. Biraz uğraştırdı ama hoşuma gittiği için çevirdim, Türkçe kaynaklar muhtemelen ıskalayacaktı.
15 yıldır bu kulübün başında ama şu fransa aksanından kurtulamadı :)
Nice 15 yıllara Wenger(her ne kadar Liverpool sempatizanı olsam da)
Yorum Gönder