Bursaspor 0-4 Valencia: Neden?

Bursaspor'u geçen sene Türkiye Süper Ligi şampiyonluğuna taşıyan ana unsur en organize, taktik düzeni en rahat okunan takım olmasıydı. Rakiplerine göre çok daha derli toplu, kimden ne katkı aldığı bilinen bu ekibin ilk dört hafta sonunda 12 puanı olan tek takım olması da bu açıdan asla tesadüf değil. Peki bu takımın Valencia karşısında varlık dahi gösterememesinin, ilk andan itibaren topun kontrolünü rakibe verip buna maç boyu bir antitez geliştirememesinin sebebi neydi? Aslında cevap çok da karışık değil. Bursaspor'u Türkiye Ligi içerisinde özel kılan tüm bu organizasyonun bir Şampiyonlar Ligi takımı karşısında bir anlamı yok ve Sercan Yıldırım'ın "İspanya futbolu çok ileride" diyerek kastetmeye çalıştığı şey de tam olarak bu.

Bursaspor'da şampiyonluğun getirdiği büyük bir özgüven vardı, aslında olmalı da kabul ama Şampiyonlar Ligi tecrübesini yabana atamazsınız. O sahneye ilk kez çıkan bir takımın başına aksilikler gelmesi doğaldır. Kaldı ki Bursaspor, bırakın Kupa 1'i, UEFA Kupası'na katılmayalı yıllar olmuş. Ortada bir Avrupa geleneği yok. Anorthosis, BATE Borisov deniyor. İyi de bu takımların ismi yabancı gelse de UEFA Avrupa Ligi'nde, Şampiyonlar Ligi elemelerinde sürekli mücadele veren takımlar bunlar. Zorluk derecesi farklı olsa da bir birikimden söz edebiliyoruz. Bursaspor'a fazla yüklenilmesini düşünmem de ondan. Kime karşı? Şampiyonlar Ligi'nin gediklisi, İspanya'da iki devin hemen ardından gelen Valencia'ya karşı. Türk futbol tarihinde ne işi olduğunu anlamadığımız altın çağının Galatasaray'ı dahi üstüne yavaş yavaş koyarak o devleri yendi. Yenildi de. Bu krediyi Bursaspor'a açmayanlara diyecek söz yok o açıdan.

Maçın detayına çok girmeye gerek yok aslında, baştan sona bir Valencia üstünlüğü vardı, karşıda cevap veremeyen bir takım da varken tek taraflı övgü dizisi anlamsız olacak. Buna rağmen Bursaspor'un her şeyi kaybettiği sanrısına gerek yok. Kuralar çekildiğinde söylemiştim. İlk iki torba takımları ne kadar güçlü olur ve diğerlerine aman vermezse üç ve dört arasındaki maçların önemi o kadar artıyor. İkili bir elemeye dönüyor olay bir nevi. Esas sorun Rangers'ın Manu deplasmanından puan koparmış olması. Bursaspor'un Rangers'tan dört puanı koparması farz oldu, mümkünse birkaç puan da Manchester-Valencia maçlarından almak gerek. İkili averajın gücüne inanmak gerek...

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

9 yorum:

Burak Kereci dedi ki...

Bursaspor'un kendi sahasındaki ilk maçta rakibi beklemesi zaten psikolojik olarak geride olduğunu gösterdi.Ayrıca bence kadro seçimi de yanlıştı.Sercan-Turgay-Batalla oynasaydı,galip gelinmezdi belki ama en azından rakibe baskı kurulabilirdi.

Adsız dedi ki...

mçın yıldızı tino costa denen montpelier den gelen 25 yaşında ilk şampiyonlar ligi maçını oynayan bir adamdan bahsediyorsak olay şampiyonlar ligi tecrübesinden çok, insua gibi ahı gitmiş vahı kalmış bir oyuncuyu transfer etmektir

pclion dedi ki...

Adsız, bence takım ve oyuncu tecrübesi farklı şeyler ama. Bence aynı kefeye koymak doğru değil...

TA dedi ki...

çok sıradan bir yorum olmuş uğur kardeşim. bursasporun tecrübesizlikten çok psikolojik nedenlerle bu maçı böyle oynadığını düşünüyorum.g.kıbrıs takımlarını geçen senelerde izlemişsindir sanırım ş.liginde.ben denk geldim.kasaba takımı olarak gördüğümüz bu takımlar rakibi 90 dakika ısırıyorlar futbol oynayamasalarda.hele seyircileri aşırı agresif.
bursaya baktığımızda ne sahada bir agresiflik görebildik nede seyircide.
aşırı yargı gibi olabilir ama bursa ile valencia arasında çok büyük kalite farkı yok.ne var peki.psikolojik olarak hazırlanamamışlar maça.kendine güven sıfır.rakibi ve ş.ligi ismini gözünde çok fazla büyütmüşler.buda pasif bir oyuna davetiye çıkarmıştır.
pas mı yapamıyorsun rakibede pas yaptırma en azında.9 kişiyle ısır döndürme vs. ama buda yoktu maçta.
eğer rakibin isminden fazla korkmasaydılar skor olumlu olabilirdi.zaten 2.yarı rahatladılar ve 20 dakika neler olduğunu gördük! ilk yarı çok kastılar açıkcası.
valencia şöyle kaliteli böyle kaliteli diyenlere gülüyorum.
orta halli bir takım işte.fenerin rakiplerini oynattığı gibi bursada rakibini oynattı ve çok kaliteli gözüktü valencia!

TA dedi ki...

bursa-valencia maçı 20 yıl önceki türk takımlarının avrupa mücadelesine benzedi.psikolojik olarak sahaya yenik başlardık.bu psikolojik engeli mustafa denizli yıkmaya başlamıştı.nöşetel samaks maçından sonraki yaptığı açıklamalarla.bu terim ile zirve yaptı.ve basan ısıran kötüde oynasa rakibinden çekinmeyen bir takım yarattı terim.bundan sonra luce bu özgüvene taktik sistemleri dahil etti.
bursa ise bu gelişimi sanki 20 yıl geriye götürdü adete.20 yıl önceki gibi rakibini gereksiz yere gözünde büyüttü.valencia bir real bir manu bir barca bir çelsi değil.orta halli bir takım.
şimdi ziya doğanın konyasporunu koy bakalım valencianın önünü valencia bu kadar rahat şut çekebiliyor mu bu kadar rahat pozisyona girebiliyor mu?belki konyada pozisyona giremez ama bursa kadar rahat pozisyon vermez rakibine.(tabi psikolojik eşiği aşmış bir konyaspor)keza trabzonsporda bu kadar rahat bırakmaz.
zaten ertuğrul sağlamın maç sonu açıklamaları ne kadar rakibi büyüttüğünü gösteriyor maalesef.maç sonrası böyle konuşan bir teknik adamın maç öncesi takımına cesaret özgüven vermesi düşünülemez herhalde.
ertuğrul sağlam beşiktaştada avrupa maçlarında özgüven kaybı yaşamıştır takımı.tesadüf değil bence bu durum.

ertuğrul sağlam bence yerel kalmaya mahkum olacaktır maalesef.

pclion dedi ki...

TA, geniş geniş açıklandığın şeylerin birçoğu benim kafamdaki tecrübesizlik tanımında yer alan şeyler zaten...

TA dedi ki...

''Bursaspor'u Türkiye Ligi içerisinde özel kılan tüm bu organizasyonun bir Şampiyonlar Ligi takımı karşısında bir anlamı yok ve Sercan Yıldırım'ın "İspanya futbolu çok ileride" diyerek kastetmeye çalıştığı şey de tam olarak bu.''

aslında bursalı futbolcu ve teknik adamların maç sonrası yorumlarına baktığımızda ne kadar olayı büyüttüklerini anlayabiliriyoruz.
ben tecrübesizlik olduğunu düşünmüyorum uğur kardeş.pasif oyunun tecrübe ile ilgisi nedir?
daha geçen yıl ş.ligi organizasyonunda romen Unirea Urziceni takımı 8 puan toplamış.hiçbir tecrübesi yok.hatta maddi olarakta daha vasat durumdalar.keza g.kıbrısın kasaba takımları.denk gelirse izle.sıfır tecrübe ama inanılmaz baskı var.rakibi boğuyorlar(döndürmüyorlar).sanki bursaspor ş.ligine katıldım yeter havasındaydı maçta.

ilk gole bakarmısın.kontratak falan yok ortada ve yanında hiçbir bursalı yok şutu vururken.sıradan bir süper lig takımı o kadar rahat vurdurur mu?yada g.kıbrısın kasaba takımı.

hele yukarıdaki yorumun çok talihsiz olmuş.sen saha içi kaliteden bahsetmişsin bence saha içi kalite değil sorun.saha dışında kafalarında kaybetmişler bursalı oyuncular ve teknik direktör.
ben yine iddia ederim psikolojik sınırı aşmış ziya doğanın konyasporuna karşı bu kadar rahat pozisyon bulabiliyor mu valencia(bu kadar rahat döndürmezler konyalı oyuncular.bu dünyanın her yerinde böyledir).gelen yabancı forvetlerin nasıl zorlandığını 10 numaraların nasıl zorlandığını biliyoruz.bunlar yabancı.valenciada yabancı:)
fark ne? psikolojik etkenler.ha yine valencia yenebilir.ama böyle değil.
maç sonrası bütün açıklamalar gösteriyorki olayın tecrübeden çok ş.ligi ismini ve valencia adını kafalarında fazla büyütmelerinden kaynaklandığı görülüyor.
bununda sebebi ertuğrul sağlamdır kanımca.
oysa şenol güneşin liverpool maçı öncesi yaptığı açıklamara ve sonrası yaptığı açıklamara bakalım.ve sahada olan mücadele.şenol güneş güzel örnektir ve bu özgüveni sahaya yansıtmıştır.ingilterede fazla pozisyon bulamadı ama pozisyonda vermedi.döndürmediler rakibi.hemde deplasmanda.trabzonun ne tecrübesi var?yok. ama şenol güneş farkı.
ispanya futbolu elbette ileride ama bu oyun ile açıklanamaz bu.
bu başka birşey ve yukarıda da yazdığım gibi bunun açıklaması tecrübe değil 20-25 sene önceki ruh hali ile açıklanabilir.

Adsız dedi ki...

Bursaspor'un Valencia'ya yenilmesinin sebebi tecrübesizlik falan değil; yeni oyuncuların son derece katkısız olması ve forvet hattında adam gibi birinin olmayışı. Tecrübeyse, adamlar aynı çimler aynı topla, aynı kaleye binler şu çektiler. Böyle hayali şeylere inanmayın derim ben.
Tecrübeli Fenerbahçemi de görüyorum işte.
Bu yazıyı yazan arkadaş kusura bakmasın ama futbol yorumundan anlamıyor.
Insua yıllardır büyük yetenek, ha Fener aldı ha Cİmbom alacak denen, sönük bir adam. Sanki Felipe'ye benziyor oyun tarzı olarak, ama Felipe daha iyi ve hareketliydi. Tip olarak Tevez'e benzese de iki üç ara topu atmaya çalışan bir sokak topçusu gibi.

futbol-ex dedi ki...

o valencia şu an ligde 3 te 3 ile lider durumda ve bu sene baya iş yapacak gibi görünüyor. david lerin gidişi onlara daha yaramış ve daha takım olmuşlar gibi görünüyor. m.topal da son maçta 90 dk oynamış...

Related Posts with Thumbnails