Güzel bir araştırmaya rastladım geçenlerde, Avrupanın maç başına en fazla kart gören oyuncularının listelendiği. Sadece 9 maç oynamasına rağmen Real Madrid formasıyla 5 sarı, 1 kırmızı kart görmeyi başaran Salgado'nun başı çektiği listede ilk 20'ye iki de Türk adını yazdırmayı başarmış. Birisi geçtiğimiz günlerde Trabzonspor'a transfer olan Engin Baytar, diğeri Galatasaraylı Emre Aşık. Engin'in kartlarının genelde itiraz sebebiyle olduğunu biliyoruz ki işi baya bir ileri götürüp saha içinde Youla'yla itişmelerini de görmüştük. Emre ise daha çok sert oyunu ve taktik faulleri için kart gören bir oyuncu. Gerçekten çok kart görür ama boşa gördüğü kart sayısı azdır, pozisyonu kesmek birinci amacıdır. Gördüğü tek kırmızı kartın Lugano'yla girdiği pozisyon sebebiyle olduğunu, orda da kırmızı kart görmemek için hiçbir hamle yapmadığını hatırlamak lazım.
Bu araştırmanın ışığında bir de ligimize göz atmak lazım. En dikkat çekici detaylardan biri şüphesiz Lincoln'ün gördüğü iki kırmızı kart. Lincoln sert oynayan ya da her pozisyona itiraz eden bir yapıda olmamasına karşın bu listenin zirvesinde yer alıyorsa orda bir problem var demektir bana göre. İsimden ziyade hakemlerin hangi kurallara ağırlık verdiğiyle ilgili bir durum bu. Bir ligde en fazla sarı kart gösterilen pozisyonlar itiraz ve hakemi aldatmaya yönelik hareketler ise hakemlerin fiziksel sertliği göz ardı ettiği sonucunu çıkarırım ben, bilmiyorum siz ne düşünüyorsunuz.
Sarı kartlarda başrolde yine Engin Baytar var, o da itiraz konusunda yüksek lisans yapmış futbolculardan. Ediz Bahtiyaroğlu ve Hüseyin Çimşir de 12'şer sarı kartla zirveyi paylaşan isimler ki 3 maçta cezalı duruma düşmek anlamına gelir bu. Özellikle stoper rotasyonunda problem olan zirve ekiplerinde ismi çok geçen bir oyuncu Ediz, bu da göz ardı edilmemesi gereken bir veri. Kartların geri kalanına baktığımızda ise genellikle defansif orta saha ve stoperleri görüyoruz ama bir isim orda fazlasıyla göze çarpıyor, o da Milan Baros. Bir forvet oyuncusu nasıl bu kadar fazla kart görür yahu? Hoş, Baros işin dozunu biraz kaçırsa da bu agresifliğinin takıma enerji getiren unsurlardan biri olduğunu blogda daha önce söylemiştik, şu ve şu yazılara bir göz atabilir merak edenler.
Milan Baros konusundaki görüşlerimden yola çıkarsak karşımıza bir soru işareti daha çıkıyor. Ortalamanın üzerinde kart gören her oyuncu sizce takıma zarar vermekte midir, yoksa bu tip oyunculara da takımın ihtiyacı var mıdır? Fikri olan?
9 yorum:
senin bahsettiklerinden yola çıkarsak 3 tip kart oluyor galatasaray özelinde;
1-) bu sezon için emre aşık'ın gördüğü kartların zarar verdiğini söylemek için biraz insafsız olmak gerekiyor.
potansiyel penaltıcı, potansiyel sarı kart olarak gibi görülse de, bu sezon açısından çok faydalı olmuştur emre aşık.
emre aşık'tan şikayetçi olan galatasaraylı arkadaşlara bir dönem "vedat inceefe" derim, susar ve kenara çekilirim :)
2-) milan baros konusuna gelirsek yarısı itirazdan, yarısı elle oynamadandır. elle oynamayla verilenlere diyecek bir şeyimiz yok, o anki konsantrasyon, topa sahip olma isteği olabilir... itiraz ettiği pozisyonlarsa genelde sert, dişe diş mücadeleler sonrası olanlar. bu kartlar, bu itirazlar takım genelinde özellikle baros'u hırslandırdığı, ekstra motive sağladığı yönündeyim. baros özeline girersek ne olursa olsun oyuna küsmeyen yapısına hastayım. pas verilmemesi, çok kolay bir gol kaçırması, hakemin kararları vs.vs. etkilemez hiç. aslan parçası.
3-) tam zıt olarakta lincoln'ün gördüğü 2 kırmızı kart ( haklı ya da haksız orası tartışılır ) toplam 4 maça da kötü yönde etki etti sonuç olarak.. hatta lincoln'ün kart gördüğü bir maçtan sonra oyun çığrından çıkmıştı, hakem de kontrolünü kaybetmişti anımsayamadım tam maçı... gerçi bu seneki takım içi dengeler biraz karışık olduğundan, lincoln'ün pek sevilmediği de düşünüldüğünde belki başka isim görse bu kartları o zaman sahadaki durum değişebilirdi.
burada lincoln'ü kurtlar önüne atmıyorum onu da belirteyim, bir şekilde takımda kalmasını isteyen birisiyim :)
sonuç olarak, örneklerimize göre milan baros ve lincoln gibi çok kart gören oyuncular takımın durumuna, o an sahadaki skora göre değişiklik sağlayabilir ama. emre aşık tarzında kart gören futbolcuları yeğlerim.
Kesinlikle rahatsız olduğum birşey bu "eliyle kart isteyen" futbolcuya kart verilirken, bir dakika önce onu biçen futbolcuya kart gösterilmemesi.
Yurtdışında bu uygulama tam ters şekilde işliyor gördüğüm kadarıyla.
Bu "kart isteyene kart" konusunda hep aklıma Delgado gelir: Adam maçta hakeme el işaretleriyle "Hoca deminki pozisyonda adama kart gösterdin, şimdi niye göstermiyorsun" demeye çalışırken 2. sarıdan kırmızı kart görmüştü. O hakeme buradan iyi olmayan şeyler (!) yolluyorum.
Abi blog listende bizede yer verdiğin için teşekkür ederiz.
ben mi yanlış görüyorum, lugano listede yok mu? allah allah!
barış bahsetmişken aklıma geldi..
filipescu'ya hayran olan, çok seven galatasaraylılar, lugano'ya büyük kin duyuyorlar.. sadece fenerbahçeli olmasının dışında oyun tarzı bu nefretin sebebi.
sinan engin hesabı, filipescu 3 lugano ederdi arkadaşlar..
@quad,
kendi kendine çelişiyor dediklerin.. "az önceki pozisyonda kart gösterdin, buna niye göstermiyorsun" demek de kart talep etmek değil midir ? illa ki işaret mi yapacak.. adama demin orda verdin kartı şimdi de ver diyerekten itiraza başlıyor.. kural kart isteyene kart ver diyor, elini sallarsa kart ver sözle isterse verme demiyor ki..
kaldı ki aynı maçta delgado'nun barış'ın bileklerine dalışı var ilk yarı sonunda.. orada kırmızıyı es geçmişti hakem, oyundan daha evvel atılması gereken adam diğer devrenin başında atılıyor, esas hata budur, delgado geç atılmıştır o gün..
öncelikle bu, hakan kadir balta-sabri sarıoğlu-bülent uygun ve uçan balon abdullah avcı dışındaki ilk mesajım olacak, o yüzden çok heyecanlıyım, onu belirtmek istiyorum.
emre aşık'ın gördüğü kartlar hakkındaki düşünceleriniz çok güzel. gördüğü her sarı kart, yerinde emre'nin.
sarı kart görüceksen de böyle göreceksin zaten. emre aşık faulü..evet, var böyle bir şey.
sevgi ve saygılarımla,
apaç.
(yeni tarzım bu uğur. nasıl, beğendin mi :55)
Senden düşünmediğin bir şeyi söylemeni bekleyen yok, sadece senin gibi düşünmeyen kişileri neyle itham ettiğine dikkat etmen gerekir. Bunu benim söylemem bile abes kaçıyor ama malesef gereksiz polemiklere girmek zorunda kalıyoruz.
Ben söyleyeceğimi söyledim, gerisi sana kalmış. Şimdiye kadar kolay kolay gönderilmiş bir yorumu yayınlamamazlık etmedim, bundan sonra da etmem ama ifade ettiğiniz fikrin başkasının fikrine hakaret etmediğinden emin olarak yollayın mesajlarınızı. İstediğim çok zor bir şey değil...
bence kesinlikle zarar verirler takımına kart görenler.tuncay da cok fazlasıyla atesleyici bir oyuncuydu ama kart görmusluğu ne kadardır?
Yorum Gönder