Keirrison Galatasaray'a Neden Gel(e)mez?

Biliyorsunuz, Frank Rijkaard'ın 5 sezonluk Barcelona kariyeri ilk geldiği andan beri Galatasaray'a transfer referansı olarak dönecek beklentisi var herkeste. Brezilya'nın piyasaya servis ettiği yeni süperstar adaylarından Keirrison'un bonservisinin 14 milyon euro karşılığında Barcelona'ya geçmesi ve Barcelona'nın Keirrison'u ilk sezonunda kiralamak istediğini açıklaması bu beklentiyle paralel bir ortam oluşturdu. Galatasaray Keirrison'u kiralar mı? Bunun mümkün olmadığını düşünenlerdenim ben. Niye diye sorgularsak ülkedeki futbol mantalitesini ve ortamını biraz eşelememiz gerekecek.

Keirrison'un Türkiye'ye gelmesini Barcelona istemez ilk önce çünkü Türkiye genç bir forvetin yetişmesi için tercih edilecek en son ülkelerden biri. Gittikçe fiziğe dayalı bir futbol oynanıyor ligde ve gol bakımından oldukça kısır bir lig. Hakemlerin de fiziksel sertliğe müsade edip itiraz, kart isteme, hakemi aldatmaya yönelik hareket gibi kriterlere yoğunlaştığı için oyun oynamaya çalışanın dayak yediği bir ligdir Türkiye ligi. Zago, Lugano, Song gibi ülkeye kart kralı olarak gelip bu rakamları serbest düşüşe geçen oyunculara sahiptir. Bu ülkede İsmail Güldüren gibi oyuncular makbuldür kısacası. Sizi kündeye getirirler, bir de üstüne hakemi aldatmaya yönelikten yersiniz kartı. Hele bir de "Bu latin futbolcular kendini çok pis atıyor hojam!" nidaları başladı mı yandın sen Keirrison!

Keirrison Galatasaray'a geldi diyelim, hiçbir zaman rahat bırakılmaz, her fırsatta geçirilir. İyi oynadı ve gol atmaya başladı diyelim. İlk gündeme gelecek konu sezon sonunda Barcelona'ya dönecek olması olacak. Her hafta dillendirilecek bu konu, Galatasaray'ın bonservisi alamayacağından, boşu boşuna bir oyuncuya yatırım yapılmış olmasından söz edilecek. Olur da gol atamazsa bu sefer de dünya futbolundan bi haber medya tarafından Galatasaray'ın transfer fiyaskoları arasında manşetleri atılacak, adı Carrusca'nın, Barusso'nun (ki bence doğru bir transferdi, yönetilemese de) yanına yazılacak Keirrison'un. Aslında bunlara bile gerek yok. Keirrison bir mucize oldu da Florya'ya gelsin, üç gün sonra bilir kişi havalarında söylenecekler belli çünkü biz bu filmi defalarca gördük. Galatasaray'ın kimseye oyuncu yetiştirme misyonu olmaması gerektiğinden başlayan, Galatasaray'ın büyüklüğünü anlatan bitmek bilmeyen bir nutuk dinleriz ekran başında. Rijkaard'a da "Galatasaray'ın büyüklüğünü öğrenememiş!" denir, olay kapanır.

Tüm bunları bir varsayım üstünden söylüyoruz elbette, Keirrison'u isteyen, 'kendi büyüklüğünden haberi olmayan' birçok kalburüstü Avrupa kulübü var ve bu kulüplerin ve oynadıkları liglerin sağladığı bir güven var. Hiçbir kulüp Ajax, Porto, Benfica, Monaco dururken oyuncusunu kiralamak için Galatasaray'ı seçmez, ben de seçmem. Frank Rijkaard önemli bir isim ama transfer söz konusu olunca bu tip ikili ilişkiler ön planda olmaz. Yoksa Real Madrid'in yarısı Galatasaray'a gelirdi Mijatovic döneminde...

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

15 yorum:

Spooky dedi ki...

-Keirrison Galatasaray'a Neden Gel(e)mez?

-Fotomaç yazdığı için... :)

Taktik-teknik konularını özetlemişsin zaten. Bir de şu açıdan bakılabilir, Borges'in son yazılarından birinde var. Galatasaray'ı Barcelona'ya benzeteceksek, Türkiye Hiddink'in Chelsea'si gibi takımlarla dolu.

halk dedi ki...

başkalarının futbolcularını pişirmek için tava olmaya çalışacağımıza, kendimiz tava olsak.harbi ya bir özgürcan vardı ne oldu ona?ilhan irem mi olacak o da.stop.

akakiyeviç dedi ki...

Bu gasteler de iyice şaşırdı.Rijkaard geldi diye nerde eski Barçalı,nerde boş bi Hollandalı varsa hepsini Galatasaraya getiriyorlar.
Hem zaten gelse Galatasarayda ne yapacak ki,iyi oynasa dert kötü oynasa yine dert.
Eğer bu oyuncu Türkiye'den bi takım alırsa(kiralarsa) o da büyük ihtimalle Brezilyalı sevdalısı Daum'un takımı olur.

Ty dedi ki...

Rijkaard eskiden Barcelona'yı çalıştırdığı için doğal böyle senaryoların üretilmesi ama Barcelona yönetiminin, Eto'o ve Ronaldinho gibi oyuncularla sorun yaşayan, daha 2 yıl önce kovdukları teknik direktörün eline neden Keirrison'u vereceklerini düşünebiliyorlar, anlayamıyorum.

İkinci olarak, senin de belirttiğin üzere, bu tarz kiralama seçeneklerinin bir amacı vardır. Barca açısından Keirrison'un gol yollarında etkinliğini arttırması, özellikle Avrupa liglerinde tecrübe kazanabilmesi, fiziğini kuvvetlendirirken sağlam kalabilmesi ve kiralık gideceği takım/ülkeye çabuk uyum sağlaması önemli olan maddeler. Türkiye kesinlikle o ülke değildir, bu kafayla da olamayacaktır.

alperensaylar dedi ki...

çünkü galatasaray şampiyonluğa oynayan bir klüp. galatasaray veya diğer 2 büyük için lig şampiyonluğunun anlamıyla, monaco, ajax ve benfica gibi klüpler için lig şampiyonluğu aynı anlamda değil. tabi ki bu takımlarda şampiyonluğa oynuyor ama bizdeki kadar ölümüne değil. ayrıca porto da dahil yazdığın takımlar keirrison geri döndüğü zaman onun yerini rahatlıkla doldurabilirken galatasaray veya daha önce gündemine alan fenerbahçe doldurabilir mi?(bizde hiç doldurulamaz o ayrı:)

bence bundesligaya gitmesi keirrison için iyi olur. leverkusen, dortmund veya bremen'de gayet başarılı olur ve iyi istatistikler yakalar.

Sade dedi ki...

Avrupa Liglerinde oynayan yabancı oyuncular ne kadar süre sonra Avrupa Birliğinden bir ülkenin vatandaşı olmayı hak ederler ve o statüde oynayabilirler? Bu sorunun cevabına en uygun ligdir, kiralık verilebilecek genç yeteneklerin adresi!

Adsız dedi ki...

Galatasaray son iki sezonda medya piyasasında dolaşan hangi ismi aldı ki Keirrison'u alacak? Artı eğer bir transfer yapılacak ise bu, büyük ihtimalle defansa olacaktır. Ama açıkçası transfer konusunda benim artık fazla bir beklentim yok. Galatasaray defansı şu haliyle çok açıklar verecektir.

rogerio da silva bobo dedi ki...

Bu modeli zamanında beşiktaş les ferdinand'la denemiş ve çok başarılı olmuştur.

BT dedi ki...

Yazıların son zamanlarda sürekli "medya tu kaka" temeli üzerine oturmaya başladı. NTV'deki programınızda tu kaka medyadan bir farklılık göremedim..

pclion dedi ki...

Bülent abi,

Program konusunda haklısın, benim de şikayetçi olduğum konulardan biri ama bloga gerçekten haksızlık ettiğini düşünüyorum Bülent abi. Şurda medya içeriği bulunan yazım ya ikidir ya üç. Ana sayfadaki yazılara baksak bile söylediğin ölçüde bir yoğunluk olmadığını rahatlıkla görebiliriz. Şu yoğun okul döneminde yazdığım onca yazıya haksızlık en azından. Sürekli medya yazma derdim yok, zaten bu yazıda da medya bir unsur olarak ele alındı, sadece o kadar. Öyle bir misyonum olmadı asla, olmaz da. Bu blogun çizgisi az çok bellidir, elimizden geldiğince bir şeyler karalıyoruz.

Görüşüne saygılıyım her zaman olduğu gibi, senin buraya yorum bırakman bile benim için gurur verici. Son dönemde blogun içeriğinden hoşnut bırakamadıysam üzülürüm. Senin gibi değerli bir insana keyifli yorumlar da yazdırabilmeyi ümit ediyorum.

Saygılar, sevgiler. Uğur...

Adsız dedi ki...

bu medyayı elestırmemek ıcın ya ıcınde olmak lazım(Bt gibi) yada kor olmak lazım

pclion dedi ki...

Adsız, Bülent abinin anlatmak istediği medya eleştirisi yapılmasın değil, daha çok bloga yönelik bir eleştiriydi. Bu medya sektörünü hakkını vererek eleştirenlerden biridir ayrıca, hakkını yemememek lazım.

Bugüne kadar medya eleştirisi diye şuraya astığım tek resim var, o da Vatan'ın 4-4-3 resmidir, bir de bu yazıda ismi tanınmayan oyuncuların medyada yarattığı hezeyana değindim. Bülent abi bu yazılara denk gelmiş olacak ki bu yönde bir eleştiride bulunmuş, olabilir.

Ben yazmaya karar verdiğim her konuda altını bir şekilde doldurabildiğime, okuyuculara mezhebimce bir şeyler sunabildiğime inanıyorum, biraz ukalaca gelebilir belki ama yapmaya çalıştığım bu en azından. Yazdığım yazıların da özgün olmasına dikkat ederim, yazmadan önce kesinlikle kontrol ederim, konuyu araştırırım. Eğer güzel bir araştırma, derleme görürsem alıp direkt kullanmam, altına bir o kadar daha kendimce bir şeyler karalarım, fikrimi yazarım. Blogun çizgisi kafamda budur ve asla ucuza kaçmadım, 'medya tu kaka' diyerek yazı yazmadım.

NTV Spor'daki konsepti, programın gidişatını belirleyen ben değilim, orda medya eleştirisine konu geldiyse medya eleştirisi de yaptık ama yeni sezon formalarından tutun, Fransa ligine, 19 yaş altı Avrupa Şampiyonasına kadar değindik önceki programlarda. Elbette hataları çoktur programın ki biz de en az izleyiciler kadar farkındayız bunun, şikayetlerimizi de iletmekteyiz ancak beni ya da blogu orda konuşulanlar üstünden tanımlamak büyük hatadır, haksızlıktır. Üzüldüm. Öyle işte...

kuzen larry dedi ki...

BT nin yorumuna şaşırdım. Çok büyük haksızlık yapmış sana.

edi vedır

HK~ dedi ki...

işe bak ya böyle bir adamı barcelona bize kiralamak istiyo ve biz düşünüyoruz yalan medya daha ne kadara sallayacağını şaşırdı yazının mantığıda doğru türkiye ligi futbolcu yetiştirmek için uygun bir lig değil malesef kerrisonda gitsin portoda paşa paşa oynasın

reverdy dedi ki...

yolu fm 09'dan geçen gazete yazarları eleştirebilir keirrison'u.zira oyunda gözüktüğü kadarıyla ne ibra bırakıyor ne eto'o.

Related Posts with Thumbnails