Fatih Terim Patentli Transferler

Fatih Terim'in milli takımın başına geldiğinden beri oyuncu havuzunu genişletmek ve bu havuzdan kendi düşüncesine uygun oyuncuları oynatmak gibi bir düşüncesi olduğunu biliyoruz. Bu kadar çok deneme olunca aslında futbol vasıfları yetse de yetmese de zaten kaliteli yerli oyuncu sayısının kısıtlı olduğu bir ülkede milli takım apoletiyle transfer yapan oyuncuları görmek mümkün. Bu oyunculardan bazıları isimlerini parlatıp üzerine koyarken bazıları da transfer oldukları takımın zayıf halkalarından biri oluyor.

Bu anlattığım profile en uygun oyuncu belki çoğunuzun aklından geçen isim değil ama Murat Ocak'tır bana göre. Yurt içinden milli takıma seçilip bu kadar tanınmayan bir oyuncu milli takım tarihinde yoktur herhalde. Fatih Terim'in o dönemki hazırlık maçları serisinde sol bek olarak 3 kez milli takım forması giydirdiği bir oyuncuydu Murat. Ülkece bek yetiştirme konusundaki sıkıntımız malum, milli düzeyde yapılan reklam gibisi yok. Trabzonspor da bu bölgedeki sıkıntısını giderebileceğini düşünüp kendisini transfer etti ama o beklenen etki bir türlü gelmedi. Trabzonpsor'da tutunamadıktan sonra ara ara Süper Lig kulüplerinde kiralık gördük Murat'ı, şimdi Rizespor'a geçmiş. Torunlarına milli bir futbolcu olduğunu, Trabzonspor gibi bir takımda oynadığını anlatacak belki Murat, hayat işte.

Sol bek demişken Galatasaray'ın bu konudaki aktifliğini atlamamak gerek. Kalli'nin takımı yeniden yapılandırmak için geldiği dönemde milli takım rotasyonundaki Volkan Yaman ve Hakan Balta transfer edildi. O dönemki algı Volkan Yaman'ın sol bek oynayacağıydı belki ama onu yeterli görmeyip transferin son gününde Hakan Balta'yı da transfer etmeyi düşünen her kimse ona bir teşekkür borçlu Galatasaray taraftarı. Volkan'ı beğenen ya da söylediğim kadar kötü olmadığını düşünen arkadaşlarım da var açıkçası ama Galatasaray'ın görüp görebileceği en kötü oyunculardan biri olduğuna aklımla, kalbimle, ruhumla inanıyorum. Gelmiş geçmiş en büyük milli takım kazıklarından.

Başlığa "Fatih Terim Patentli Transferler" yazdığımıza göre finali Collin Kazım Richards ile yapmak şart. Tam anlamıyla piyangodur şu Kazım'ın yaşadıkları. Arda Turan, Emre Belözoğlu gibi genç yaşta çıkış yapan oyuncular da dahil hiçbiri bu kadar kolay ümit milliden A milliye geçiş yapmamıştı. Sheffield United'da pek de kayda değer işler yapmayan, en iyi ihtimalle gelecek vadeden bir oyuncu olarak tanımlayabileceğimiz CKR bir anda kendini milli takımda buldu. Hem de öylesine bir deneme olarak değil, Hamit Altıntop, Mehmet Topuz, Gökdeniz Karadeniz gibi oyuncular varken milli takımın değişmez sağ açığı oldu. Milli takımda düzenli olarak forma giyen, genç bir oyuncu da transfer marketinde fazla durmadı tabii, Fenerbahçe 2 milyon euro civarı bir bonservis bedeli ödeyip kadrosuna kattı Kazım'ı. Chelsea maçındaki golünü kenara koyarsak Fenerbahçelileri pek memnun eden bir oyuncu olamadı. A milli takım piyangosu vurmasa şimdi nerede oynuyor olurdu, adını bilir miydik, merak ediyorum. Belki Football Manager oynayan arkadaşların isim hafızasında yer ederdi, İzzet Kem gibi.

Fatih Terim'in parlattığı isimler deyince İbrahim Kaş ve Ceyhun Gülselam'ı da atlamamak gerek. Beşiktaş'ta forma bulamazken milli takım rotasyonunda yer bulup La Liga'ya transfer yaptı İbrahim. Ceyhun da benzer bir şekilde milli takım formasını sırtına geçirdikten sonra Trabzonspor'a geçti. Daha çok isim var aslında, listeyi uzatmak mümkün. Sizde hikayesi olan oyuncular varsa onu da yorumlara alalım...

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

24 yorum:

Redman dedi ki...

Murat Ocak'in Trabzonspor'a gittigi donemde yine ayni sekilde Fahri ve Burak da Besiktas'a gelmisler, ondan sonra da bir daha forma yuzu gorememislerdir.

Ancak Fahri, Burak, M. Ocak, ve Ceyhun'u, Colin Kazim Richards'dan ayirmak gerek bence. Once saydigim isimler Fatih Terim yonetiminde Milli Takim'da forma giyip transfer yaptiktan sonra bir daha forma yuzu gorememislerdi. CKR ve I. Kas ise transfer yapmis olmalarina ragmen kadroya girmeye devam ediyorlar.

Bir donem cok kafami kurcalamisti bu parmak bastigin hadise ve konuyla ilgili detayli bir arastirma yapma planim vardi. Belki simdi geri doner bakinmaya baslarim, bu saydigim 4 ismin ve daha nicelerinin ortak bir noktasi var midir diye...

Her Yol Roma dedi ki...

Bir FB'li olarak şu Kazım Kazım'da ne var çok merak ediyorum. Ne bir koşu, ne bir orta, ne de bir bitiricilik.

Bu adam CM tabiriyle "hot prospect" değil anca "decent young player"dır kanımca.

Fransa Ligi'nde atsa da, PSG'ye transfer yapsa da, ben Mevlüt'ten de bir şey görmedim, göreceğimizi de sanmıyorum.

Diğer birkaç A milli olan ve balon çıkan adam örneği;

- Ferdi Elmas GS
- Yasin Çakmak FB
- Can Arat FB
- Gökhan Emreciksin FB
- Eser Yağmur Bursa
- Baki Mercimek BJK

Tabi ki bu adamlar saydıkların kadar fiyasko olmasa da, milli takımlar düzeyinde midirler tartışmalı. Belki de gittikleri takımlarda göstereceklerdir kendilerini. Elmas, Arat, Çakmak ve Emreciksin mesela..

benden bu kadar dedi ki...

kazım fenerbahceye geldikten sonra a milli oldu sanırım. fikir temeli olarak saglam bi yazı olmamıs bos vaktinde keyfine yazmıssındır diye dusundum ben cunku daha saglam altyapıya sahip postların vardı.

firat selcuk dedi ki...

kazım'ın olayı biraz da çifte vatandaşlıktı.. coca-cola championship'te en fazla dikkat çeken genç oyuncu olunca ingilizler olur da kendi ümit milli takımlarında oynatırlar diye hemen milli yapıldı, yoksa adı çıkmamış olsa 10 sene daha premier lig'de oynasa kimsenin aklından geçmezdi..

pclion dedi ki...

Anlatım bozukluğu olmuş daha çok Kazım kısmında, tüm bu milli takım deneyimi sebebiyle Kazım Fenerbahçe'ye gelmedi, evet ama o dönemi hatırlayan varsa A milli takım aday kadrosuna çağrılacak haberleri sebebiyle gündeme gelmişti. Söylediğim temelsiz bir durum değil yani.

Bu arada yazının kendisi bir fikir yazısı değil, daha çok hafif bir beyin jimnastiği diyebiliriz. Birkaç oyuncu üzerine iki kelam etmek için dahiyane bir fikre de ihtiyaç yok. Murat Ocak bile güzel bir hikaye bana göre şurda, üstüne iki yorum yapsak, başka birisi benim bilmediğim bir detayı paylaşsa yeterlidir. Makale arıyorsanız scroll'u biraz aşağı kaydırmanız kafi...

sembolist dedi ki...

Fatih Terim'in tavsiyesiyle Ünal Karaman yönetimindeki Ümit milli ya da A2 milli takımında oynamıştı Colin.. Yanlış hatrlıyor da olablrim..

Adsız dedi ki...

Colin Kazım Portekiz ve Almanya maçlarıyla fatih terimi haklı çıkartmıştır

Pads dedi ki...

Colin Kazim Fenerbahce'ye gelmeden once Brezilya macinda oyuna sonradan girerek A milli olmustur. Keyfine yazilmis altyapisi saglam olmayan post sahiplerine duyrulur.

Unknown dedi ki...

akbil i full olsun, metrobus e bineceehk..
ayrica adam 52 yasinda ama fizik olarak gelisim gosteriyor. iyi bir antreman programiyla 3. baharini yasayabilir..

Adsız dedi ki...

Çok gereksiz bir yazı, murat ocak 2. ligde iyi bir performans sergiliyordu ve o yüzden milli takıma seçildi. Aynı sebeple volkan yaman hakan baltada takımlarında(antalya ve manisa) gösterdikleri performansla milli takıma yükseldiler.

pclion dedi ki...

Gereksiz yazı? Peki. Ben de Murat Ocak dünyanın en kötü sol bekidir ana fikri üzerine tez yazmıştım zaten, demek ki olmamış...

Adsız dedi ki...

volkan yamandan da mı kötü

pclion dedi ki...

Kötü ya da iyi demediğimi anlatmaya çalışıyorum zaten, sadece üst düzeye milli takım referansıyla transfer olmuş ve tutunamamış bir oyuncu Murat Ocak, bunu yazmak da suç değil sanırım. İzlemişliğim de bir elin parmakları kadar yoktur belki de, bilenler varsa bildiklerini yazsınlar diye yazıyoruz bu yazıları.

Gerçekten en nefret ettiğim şeydir şu "gereksiz yazı, olmuş, olmamış" yorumları. Burası popstar değil, kimse de jüri değil. Gerekmiş ki yazmaya karar vermişim, yazı olmuş mu diye açık değil yorum fasilitesi. Konuyla ilgili benden daha bilgili arkadaşlar vardır, bir şeyler paylaşırız, ben ve diğer okuyucular da öğrenir diye var. Yoksa birileri gelip beni tenkit etsin, yazıya 10 üzerinden 6 versin diye değil...

Adsız dedi ki...

Bak bu olmadı şimdi, o zaman aynı şekilde çok güzel yazı olmuş gibi cümlelere de aynı cevabı vereceksinki böyle tepkiler gelmesin. Sen yazın güzel olmuşa birşey demeyerek değerlendirilmeyi kabul ediyorsun zaten. Bİr örnek vereyim bir kurum dünyada yılın insanı olarak Hz. Muhammed'i seçmişti geçtiğimiz yıllarda, islam dünyası itiraz etti bunu siz seçemez ve yorumlayamazsınız diye çünkü ilk bakışta iyi birşeymiş gibi gözüksede bir sonraki sene başkasını seçtiğinde seçilen kişi Hz. Muhammed'den daha iyi mi olduğu anlamına gelecek. O yüzden yorum yapılmasını istemiyorsan iyi ve kötüyede aynı tepkiyi koy

pclion dedi ki...

Katılıyorum, güzel olmuş ya da katılmıyorum, olmamış demekle gereksiz yazı demek arasında bence biraz fark var. Katılmamak, hatta tamamen zıt düşünmek bile yazıya bir değer vermektir. Apaç'la zaman zaman çok zıt düştüğümüz konular olur mesela ama o bıraktığı zıt yorum bile yazıya belli bir saygısı olduğunu gösterir. Gereksiz yazı demek bambaşka bir şey ve benim hoşuma gitmeyen esasen bu.

İyi-kötü olayı değil demek istediğim. İyi diyene sevinirim elbette, o ayrı bir şey ama yazılara zıt fikirlere hiçbir zaman tepki koymadım. Buraya koyulanlar herhangi bir satılık eşya ya da ürün değil, yani okuyucular birer müşteri değil. Hepimiz futboldan asgari düzeyde anlayan ve fikirleri olan insanlarız ve burda blog üzerinde bu fikirleri paylaşıyoruz. Bunu sadece kendi blogum için de söylemiyorum zaten, zamanında benzer bir yorumuc Aceto Blog'a da bırakmıştım. İlk önce belli ölçülerde saygı sınırlarımızı koruyalım, sonra dibine kadar tartışmamızı yaparız...

Adsız dedi ki...

Çok güzel olmuşun tam zıttı çok kötü olmuş değil midir? Benim demek istediğim kötü yazı veya gereksiz yazı dendiğinde tepki veriyorsan iyi dendiğinde aynı tepkiyi ver. Ne güzel söylüyorsun yorum kısmı yazının iyiliği yada kötülüğü hakkında yorum yazma yeri değil diye ama iyi diyene birşey demeyip kötü diyene tepki verirsen olmaz.

pclion dedi ki...

Anlatabildiğimi sanıyordum ama yine bir şeyleri ıskalıyoruz.

Olumlu ve yapıcı yazılar yazmaya çalışıyoruz genelde ki gelen yorumların birçoğunun bu paralelde olması normaldir. Benim fikrime katılan bir insana "hayır efendim, katılamazsınız." demenin ne kadar abes duracağının herkes farkındadır. Üstelik hem olumlu hem yazıyı hor gören bir şey yazmak da pek mümkün değil, tutup da niye olumlu yorumlara tepki vermiyorsun demenin manası yok bu anlamda.

Olumsuz ya da fikrime katılmayan yorumlar daha çok ilgimi çeker aslında çünkü benim fikrime bir şeyler katabilir o yorumlar, sanılanın aksine. Ama senin yorumun fikir bazında olumlu ya da olumsuz bir şey değil, bu yazı tamamen gereksiz diyorsun. Neye göre, kime göre gereksiz? "Ben Murat Ocak'ı defalarca izledim ve başarılı bir oyuncudur şöyle şöyle" demekle senin yazdığın ilk yorumu ben aynı kefeye koyamıyorum çünkü baştan bir üslup farkı var.

Ayrıca şunu söylemeliyim, Murat Ocak hakkında olumsuz bir şey yazmışlığım yok o paragrafta dikkatli okursan, milli takım referansıyla Trabzonspor'a gelip başarısız olmuş bir oyuncudur ki bunu yazmak da bir suç olmasa gerek. Murat daha iyi bir oyuncuysa bunu anlatın, bize bir şeyler katın. Kalkıp da bu yazı gereksiz demenin kimseye bir faydası yok. Murat Ocak hakkında fikir belirtebileceğiniz bir yazı olarak da görebilirsiniz bunu, o kadar da gereksiz değilmiş demek ki.

Neyse, fazla huysuz da görünmek istemem, uzatmaya değecek bir konu değil çünkü. Gereksiz görüyorsanız sizin için gereksizdir, diyecek daha fazla sözüm yok...

Redman dedi ki...

Degerli Adsiz,

Yazinin gerekliligini degerlendirmek senin isin degil. Cunku burada gereklilik icin bir tek kriter var, o da blog yazarinin keyfidir. Sen yazilan yazinin icindeki fikirleri begenirsen 'iyi olmus', begenmezsen de 'kotu olmus, surada sana katilmiyorum' dersin. O zaman elestirin de saygi gorur, dikkate alinir.

Velhasil kelam, 'kotu yazi' ile 'gereksiz yazi' arasinda daglar kadar fark vardir. Sana yukaridaki tonla cevap verilmesinin sebebi de budur.

Adsız dedi ki...

Frekanslar tutmuyor demekki ikimizde ne demek istediğimizi bir birimize anlatamıyoruz neyse boşver. Çoğu yazını takip ediyorum ama bu yazını okurken rahatsızlık duydum medyadaki skor yorumcularınki gibi bir yazı olmuş, sercan batuhan mevlüt bunlarda milli takıma herkesin onay verdiği seçimlerden değil, mevlüt psg de, sercan da transfer olursa eğer gitti takımda büyük başarı sağlarsa yine volkan yamanda dediğinin tam tersi gelmiş geçmiş en büyük milli takım piyangosu mu diyecek

pclion dedi ki...

Verdiğin örnekler üzerinden gidelim o zaman. Peki bunun tam tersini düşünelim. Sercan Yıldırım henüz A milli olmamış bir oyuncu olsaydı sence aynı teklifleri almayacak mıydı? Ya da Mevlüt PSG'ye transfer olamaz mıydı? Milli takım referansı derken oyuncunun piyasasını normalden çok daha üst düzeye taşımak demek. Batuhan'ı bu anlamda ayrı tutuyorum zira klasik genç oyuncu yedek oturur zihniyetini kırmak ve Batuhan'a ilk 11'de şans vermek açısından A milli takımın katkısı olmuştur ama piyango diyemem ben Batuhan'ın seçilişini, keza Sercan ve Mevlüt'e de. Bir şekilde oynadıkları takımlarda ya da daha alt yaş milli takım kategorilerinde o seviyede olduklarını kanıtlamış oyuncular.

Murat Ocak örneği şu açıdan önemli. Murat Ocak ikinci ligde iyi bir performans göstermesine rağmen milli takıma alınmasaydı sence Trabzonspor Murat Ocak'ı lig performansından ötürü transfer edecek miydi? Ya da Volkan Yaman A milli takımda bir süre rotasyona girmeseydi Galatasaray'ın Ferhat Öztorun yerine düşündüğü bir oyuncu olacak mıydı Volkan? Ya da Fenerbahçe CKR diye bir oyuncu varmış, Sheffield United'da harika oynamış, gidip bilmemkaç milyon pound teklif yapalım der miydi? Milli takım referansı bu soruların cevabında yatıyor bana göre, farklı düşünüyorsan yine bir şey diyemeyeceğim...

Adsız dedi ki...

gereksiz yazı demekte iyi kötü gibi bir yorumdur ben kötüyle fark yok demiyorum, bu yazının milli takıma bir zamanlar seçilen veya hala seçilmekte olan futbolcuların milli takıma seçilmeleri sayesinde trasfer olup sonra başarısız olmaları gibi sonucu değişkenlik gösterebilecek bir konusunun olması beni rahatsız etti bende yorumumu yaptım

Adsız dedi ki...

Demek istediğim yere geldik ts muratı sırf milli olduğu için almadı, gösterdiği performanstan dolayı aldı, senin görüşüne göre trabzonun bu senede 1 defa milli maçta oynadı diye çağlar birinci alırdı ama iyi bir performans sergilediği için ferhatı aldı. galatasaray ferhatın fb maçında yaptığı hatalardan dolayı ona güvenmeyip solbeke alınabilcek takımlarında iyi performans göstermiş hakan balta ve volkan yamanı transfer ettiler demek istediğim kimse milli oldu diye bir futbolcuyu transfer etmez futbolcu performansıyla bir yerlere gelir

Adsız dedi ki...

ayrıca volkan yaman da colin kazımda milli takımda oynamalarının büyük bölümünü galatasaray ve fenerde oynarlarken gerçekleştirdiler. colin euro 2008 de volkan yamanda elemelerde yunanistan maçında oynarken zaten transfer olmuşları

Aslantepe dedi ki...

Yukarıdaki yorum sebebiyle konuya katılma ihtiyacı duyuyorum En azından Volkan Yaman özelinde. Toplamda 13 kere A milli olan Volkan Yaman milli takıma 10 kez Antalya Spor formasını giyerken seçilmiştir.

Konuya da şöyle bir değinmek gerekirse.. Mesela şu sorulabilir Trabzon Spor niye Murat Ocak'ı aldı da Hayrettin Yerlikaya'yı almadı o dönem. Murat Ocak 82 doğumlu bir oyuncu Hayrettin ise 81. Bu tercihteki farkın kaynağı ne? Performans olmadığı açık zira Hayrettin'in o dönem Murat'tan daha iyi maçlar çıkarttığını izleyerek görme imkanımız vardı. Bonservis de diyemezsiniz zira Servet'in 500bin dolara Galatasaray'a transfer olduğu bir dönemden bahsediyoruz..
Keza aynı şey Volkan Yaman Galatasaray örneği için de geçerli.

Mevlüt meselesine gelince. Mevlüt oynadığı futbol ile A milli olmuş bir isimdir. Aaa Fransa'da böyle biri varmış hadi milli yapalım diye tesadüfen seçilmemiştir. Bir U-19 ve U-21 geçmişi vardır. A milli seviyesine çıktığı sezon Fransa 1.liginde 29 maçta 11 gol atmıştır. Mevlüt tartışılan bir seçim olduğu düşüncesi başlıbaşına tartışmalıdır kısacası..

Related Posts with Thumbnails