İyiler Mutlaka Kazanmaz

Galatasaray taraftarı başta olmak üzere yönetimin, belki de teknik heyet ve futbolcuların üstünde bir yenilmişlik, daha doğrusu adaletsizliğe uğramış ve yapanlar cezasız kalmış hissiyatı var. Bugün de bu psikolojinin kaldığı yerden devam ettiği 2-2’lik Beşiktaş beraberliğinin ardından önce Ali Dürüst, sonra Hasan Şaş’ın yaptığı açıklamalarda görüldü. Halbuki Galatasaray’ın dünüyle bugünü arasında hiçbir fark yok. Kadıköy’de beraberlik ve galibiyet Galatasaray’ı şampiyon yapacaktı, bugün de beraberlik şampiyonluk için yeterli.

Galatasaray’ın sorunu taraftarına, yönetimine ve teknik heyetine bunun yetmemesi, işin çoktan bitmiş olması gerektiği düşüncesi. “Biz zaten şampiyon olduk” demek kadar bugün gelinen noktaya hizmet eden başka hiçbir şey yok. “İyiler mutlaka kazanır” kafasıyla bakmamak, son üç maçtır bu kadroyla harika Fenerbahçe maçları çıkaran hocaya ve teknik heyete bildikleri işi yapma fırsatı vermek gerek. Gerginlik Galatasaray’ın işi değil, Galatasaray bugün ligin hâlâ zirvesindeyse bu oynadığı futbol sayesinde geldi. Şampiyon olacaksa da futbolu sayesinde olacak. Soruşturma, cezalar, o, bu… Bunları Galatasaray’ın gündeminden düşürmek Galatasaray’ın yararına: iki kere iki dört…

Duran top tamam da…
Galatasaray’ın bu beş maçlık seride 2 galibiyeti, 2 beraberliği, 1 de yenilgisi var. Bu 5 maçın 4’ünde Galatasaray’ın açılış golü duran topla gelmiş, diğerinde de gol atılamamış. Bu aslında senelerin duran top özürlüsü bir takım için çok iyi bir şey ama aslında bir o kadar da endişe verici. İyi oynanan, oyunu domine eden bölümlerde dahi oyun akışı içinde gol bulamamak, daha doğrusu oyunun yönünü değiştirememek büyük bir arıza.

Bunda Elmander’in gol vuruşunun zayıflığı, Necati ve Baros’un fiziksel olarak bitikliğinin çok büyük payı var. Elbette Fatih hoca da bunun farkında ancak takım içinden çözüm üretmek pek de mümkün değil. Radikal bir çözüm olarak Riera ve Aydın’ı kanatlara koyup vasatı aşamayan Emre ile Necati/Baros’un oynayanından vazgeçmek bir alternatif olabilir ama 39 maç bitmiş, kalmış geriye 1 maç. Bunun kağıt üstünden pratiğe geçmesini de gerçekçi bulmuyorum, gerisini Kadıköy’de göreceğiz.


Beşiktaş’ın ikinci yarıdaki çıkışında elbette Galatasaray’ın 2-0’ın kendilerini şampiyon yapıp yapmadığı soru işaretiyle oynamasının etkisi var ama çok sağlam bir mücadele ortaya koydular, golü kovaladılar ve 85 sonrasında iki farklı kanattan gol üretip 2-2’yi bulmayı başardılar. Beşiktaş’ın ikinci golünde Tayfur Havutçu’nun Mustafa Pektemek’i oynatmama ısrarından vazgeçmesinin de neler getirebileceğini gördük.  Takım olarak şu son haftada gösterdikleri duruşla takdiri hak ediyor Beşiktaş…

Eurosport'a Trabzonspor maçında yazdığım yazı için: "Galatasaray nerede yanlış yapıyor"

Bu Yazıyı Paylaş!

Bookmark and Share

9 yorum:

cem dedi ki...

#KadikoyeGelecegizYineBayragiDikecegiz

A . A dedi ki...

"adaletsizliğe uğramış" hissetmeniz o kadar komik görünüyor ki.

- hangi adaletsizlik, diyelim ki fb şike yaptı geçen sene siz 7. mi olacaktınız, hakkınız mı yendi geçen sene?
- rakibinizin puanlarının silinmesi üzerine mi kurdunuz şampiyonluğu yoksa?

- fb'nin puanı silinmeyince şampiyon olamıyor mu gs?

- fatihterim hakeme soyunma odasında küfretmemiştir diyen tek gs'li var mı?

- küfretmiş olmasına rağmen ceza verilmemeliydi mi sizin adalet arayışınız?

- yiğit gökoğlan/incedemir, necati transferlerinden, amrabat, burak transfer haberlerinden mideniz bulanmadı mı hiç bu sene?

- bu senenin hakem hatalarıyla açık ara en fazla puan toplayan takımı olduğunuzu biliyor musunuz?

hala adalet mi arıyorsunuz, o formayı çıkarıp, gözlerinizi açın.

pclion dedi ki...

Valla beni o kadar anlamamışsın ki daha ilk cümlenden belli oluyor. Bu benim fikrim değil, genel Galatasaraylı algısından söz ediyorum ve bunun yanlış olduğuna inanıyorum. İki tane yazı yazmışım, bütün anladığın bu mu? Galatasaray'a daha çok hakem hatası yapılmış. Haspinallah...

Ama bu siz/biz kafası da güzel, kökten çözüm. Bir insan ne düşünüyor diye kafa yormaya gerek yok. Galatasaraylılar şöyle, Fenerbahçeliler böyle, gerisini salla döşen gitsin.

Sonra da neden az yazıyorsun diyorlar. Neden yazayım ki okuyan anlattığım şeyi anlamıyorsa?

Bugra Sisman dedi ki...

Sen yazma, ben yazmayayim, o yazmasın iyice tek taraflı olsun o zaman! Yerinde olsam yorumlara cevap atmam. Ben öyle yapıyorum.

gillerprensi dedi ki...

yazdıklarını herkesin anlayacağını sanıyorsan yanılıyorsun uğur. bu güzel yorumlardan mahrum bırakma sen anlayanları.

Adsız dedi ki...

bir fenerbahçeli olarak söylüyorum.

yenilsende yensende den beri
seni takip ediyorum.

iyi ve akıllı bir çocuksun.

ama takipçin olarak sana bir tavsiyem var.

sen taraftarsın tarafsız olmaya çalışma.
yazıyorsan taraflı yaz.
bizde az sayıdaki aklı-selim gs taraftarı ne düşünüyor bilelim.

Adsız dedi ki...

Uğur, karakullukçu adlı siyasetçiyle ilgili akrabalığın var mı merak ettim

AtaKan dedi ki...

2 paragrafa kesinlikle katılıyorum.playoffun oynanacağı sezon başından belliydi.Gs liderliği garantiledikten sonra getirmediler bu sistemi.Fatih hocaya hiç katılmıyorum bu konuda hakkımız yeniyor biz zaten şampiyon olmuşuz gibilerinden konuşuyor.hatta Ünal Başganda öyle diyor.bu söylemler oyuncuların moralini bozmaktan başka bişeye yaramaz.
Bir de Emre kanatta oynayamıyor bu son maçlarda takıma hiç katkısı yoktu.bence Emrenin yerine Riera ve veya Aydınla başlamalı artık.

pclion dedi ki...

Adsız hocam, görüşünü anlıyorum da ben takip etmeye başladığınızdan beri böyleyim zaten, değişen bir şey yok. Elbette Galatasaraylıyım ama her zaman kendi düşüncelerimi söyleyen birisi oldum. Blogdan önce taraftar forumlarında yazarken de bu böyleydi, medyada yer aldıktan sonra da bu değişmedi. Taraftarım ama objektifim diye düşünüyorum, umarım anlatabilmişimdir.

Eeyore, eyvallah abi. Ama geri dönüşlerin çoğu yazdıklarınla alakasız olunca insan arada bir deliriyor. Olur öyle...

Hüseyin Karakullukçu'yu diyorsun herhalde, Danıştay başkanı. Alakam yok :)

Related Posts with Thumbnails